Adana’da durdurulan mühimmat yüklü TIR’larla ilgili soruşturmaları yürüttükleri için tutuklanan savcıların davasına bakacak Yargıtay üyelerine özel makam aracı ve koruma tahsis edildi. Ayrıca daha önce krize dönüşen savcılara kelepçe takma girişiminin bu dava öncesinde de tekrarlanacağı öne sürüldü.

Adana’da 1 ve 19 Ocak 2014 tarihinde durdurulan mühimmat yüklü TIR’larla ilgili soruşturmaları yürüttükleri için 8 Mayıs’ta Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklanan savcılar Özcan Şişman, Aziz Takçı, Süleyman Bağrıyanık, Ahmet Karaca ve Alay Komutanı Özkan Çokay’ın Yargıtay’da yargılanacakları davanın ilk duruşması 1 Ekim’de görülecek.

Alınan bilgiye göre, davanın görüleceği Yargıtay 16.Ceza Dairesi üyelerine duruşma öncesi özel makam aracı ve iki koruma tahsis edildi. Söz konusu araçların duruşma öncesi verilmesi dikkat çekti.

Savcılar Yargıtay’a kelepçeli mi getirilecek?
Öte yandan,  Tarsus’ta tutuklama sonrası Polis şefi Haydar Çelik tarafından savcılara kelepçe takılmak istenmiş, ancak savcıların ve avukatların direnmesi sonucunda kelepçe takılamamıştı. Yasalarda kelepçenin hangi koşullarda şüphelilere takılacağı konusundaki düzenlemelere aykırı hareket edilmişti. Kelepçe takılmaması üzerine Haydar Çelik Tarsus’da ki görevinden alınmıştı.
Yargı kulislerinde konuşulan iddialara göre, 1 Ekim’de Yargıtay’da yapılacak duruşma öncesi savcıların Yargıtay’ın giriş kısmından kelepçeli olarak getirilmesi konusunda girişimde bulunulacağı, basının bu şekilde görüntü almasının amaçlandığı ifade edildi.

YARGILAMA ÖNCESİNDE YARGITAY BAŞKANINDAN  TEPKİ ÇEKEN AÇIKLAMA 
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, adli yıl açılışında yaptığı konuşmada,hakim ve savcıların tutuklanmasına ilişkin değerlendirme yapmış ve değerlendirmede adeta ihsas-ı rey niteliğinde açıklamalarda bulunmuştu.
Cirit, hakim ve savcıların tutuklanmasının hoş bir şey olmadığı belirtmiş ancak arkasından “Her türlü cemaat-cemiyet çıkarının toplum çıkarının yerine ikame edilmesinin de hiç bir mazereti, açıklaması olamaz. Bu üzücü gelişmelerin bu çerçevede bir sebep olmaktan çok sonuç olduğunu unutmamak gerekir.” demişti.
Hakim ve savcıların yargılanacağı Yargıtay’ın başında bulunan başkanın, bu şekilde açıklama yapmasının tarafsızlık ve masumiyet karinesinin ihlali anlamına geldiği yönünde tartışma başlatmıştı.
AZİZ TAKÇI: “AMACINIZ DAVAYI ETKİLEMEK MİDİR?”

Cirit’in açıklamasına tepki gösteren savcı Aziz Takçı, şu sözlerle yargıtay Başkanını eleştirmişti:

“Hakkımızdaki dava dosyası yaklaşık 30 klasörden oluşmaktadır. Bu klasörlerin tamamını okudunuz mu? Okudunuzsa hangi hak ve yetki ile okudunuz? Okumadıysanız hakkımızda hangi hak, yetki veya bilgiye dayanarak hüküm verdiniz ve kamuoyunda bizi peşinen mahkum edecek tarzda açıklama yapabildiniz? Uzun mesleki tecrübenize dayanarak, yaptığınız bu açıklamanın en basit ve temel insan hakkı olan “masumiyet karinesi” ihlali olduğunu düşünüyor musunuz? Bu açıklamanızın amacı, Başkanı olduğunuz Yüksek Yargıtay bünyesinde görülen, hakkımızdaki davayı etkilemek midir? En azından bu açıklamanın 16. Ceza Dairesi Başkan ve üyelerini etkileyebileceğini düşünüyor musunuz”
KAYNAK: ARZU YILDIZ / HABERDAR
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...