Geçmişten adam hisse kaparmış… Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

“Tarih”i tekerrür diye ta’rif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?

Vatan şairi Mehmet Akif Ersoy böyle der bir yerde. Tarih tekerrüden ibaret ama ders almayı bilenler için bu tekerrürlerin her biri bugün yaşayan bizler adına birer ibret alma ve ders alma vesikası aslında.

Ülkemiz çok zor bir süreçten geçiyor. Hayatın her sahasında sorunlar ve problemlerle dolu bir zaman dilimindeyiz. İşte bu zaman diliminde, sorunların ve problemlerin çözümü ve sorunların giderilmesi adına en güzel dersler, tarihte bizden önce yaşayanların tecrübeleri ve yaşadıklarıdır.

Bu gün ülkede yaşanan sorunların içinde, en büyük ve derin izler bırakacak hadise, doğuda yaşadığımız olaylar ve süreçtir. AKP’nin çözüm süreci olarak millete sunduğu süreç, aslında AKP’nin yıllarca Kürtleri ve Türkleri, amacına ulaşma adına kullandığı bir rant alma ve oyalama süreci olduğu ortaya apaçık çıkmıştır.

Bilerek ve isteyerek, AKP, yıllarca bu sürecin selameti ve devam etmesi bahanesiyle eli kanlı bir terör örgütüne göz yumdu ve kurulduğu günden beri hiç olmadığı kadar güçlenmesine ve etkin olmasına sebep oldu. Yıllarca bu konuda yapılan uyarılara kulaklarını tıkadı. Asker ve polisin yüzlerce defa operasyon taleplerine olumsuz yanıt verdi ve PKK’nın şehirlere yerleşmesine göz yumdu.

Yıllarca hem militan , hemde mühimmat bakımından güçlenen PKK’ya adeta koruyuculuk vazifesini gören AKP, sürecin sonunda elde etmeyi düşündüğü amacına ulaşamayacağını anlayınca makas değiştirdi. Düne kadar dost olarak himaye edilen PKK  bahane edilerek, doğuda masum halka zülmedilmeye başlandı son süreçte.

Bu gün şehirlerin göbeğinde kazılan hendekler nedeniyle ülkede bir hendek savaşı başladı adeta.

Hendek savaşı, İslam tarihinde önemli bir yere sahiptir. Peygamberimizin yaptığı 3 büyük savaştan biri olan Hendek savaşı bir savunma savaşı olarak tarihe geçmiştir.

Arap coğrafyasında belkide ilk defa kullanılan hendek kazma, ve bu hendekler sayesinde bir şehrin savunulması taktiği, o günün Medine’ye saldıranları tarafından süpriz olarak karşılanmış ve 20 bin kişi ile Müslümanları yok etmeye gelen tarafın hezimetiyle son bulmuştur.

Bu 20 bin kişi sadece Mekke’de yaşayan müşriklerden ibaret değildi. Değişik kabilelerden ve Yahudilerden oluşan bu topluluk, birlik olup Müslümanların tamamını yok etme amacıyla , farklılıklarını bir kenara bırakarak bir araya gelmiş ve aynı amaç adına beraber hareket etmişlerdi.

İşte bu kadar büyük bir orduyla karşı karşıya geleceğini bilen efendimiz, çok büyük bir süpriz yaparak savunma savaşına karar vermişti. Bu kararını da , vahiyle müeyyed olmasına rağmen istişare ederek almış ve böylece insanlarında bu karara sahip çıkması ve çıkan karara katkısını sağlamıştır.

Bu savaş için, en mahir atlı bir süvarinin atlayamayacağı genişlikte  ve bir insanın içine düşmesi halinde , bir daha çıkamayacağı derinlikle hendekler kazılmıştı. Bu hendekler şehrin savunmasız ve açık olan tarafında kazılmıştı. Peygamber  efendimiz 58 yaşında olmasına rağmen, O’da , hendek kazmada çalışmış ve Ashabına moral ve örnek olmuştu.

Hendek savaşı, İslam tarihinde bir kaç yönüyle önemli bir savaş olarak karşımızda durmakta.

  • Hendek savaşı, bir savunma savaşı olması hasebiyle, çok kanın akmadığı bir savaş olmuştur. Bu nedenle, inanan insanlar ile Müşrikler arasında kan ve kin olaylarının artmasının önüne geçmiştir.
  • Hendek savaşı , uzun bir sürece yayıldığı için, birbirini hendeğin karşısında gören ve bir araya gelip konuşma ve diyalog kurma imkanı olmayan insanların , diyalog kurmaları adına bir fırsat olmuştur.
  • Bu konuşma ve diyalog kurmaların sonucunda , ilerde yapılacak olan Hudeybiye anlaşmasının, daha rahat ve kolaylıkla yapılmasının da aslında temelleri atılmış olmuştur. Hudeybiye anlaşması, İslam tarihinde çok önemli yere sahip bazı sahabilerin , Müslüman olmasının zemini hazırlamıştır. Bunlardan Halid Bin Velid gibi, askeri bir dehanın olduğunu söylersek, kazanımlarının ne kadar büyük olduğu daha net anlaşılacaktır.

Şimdi gelelim günümüze.

Bugün ki hendek savaşı diye tarif edilen, PKK ile yapılan savaş , dünün Hendek savaşıyla şu yönleriyle ders alınması gerektiği kanaatindeyim.

  • Dün kazılan hendeklerle düşmanın zarar vermesinin önüne geçilmesi amaçlanıyordu. Bu gün kazılan hendekler ile , AKP ve PKK , bin yıldır kardeş olarak yaşamış ve et ve tırnak olmuş, Kürtlerin ve Türklerin birbirine düşman olmasını amaçlamakta. Yani bugünün kazılan hendekleri,  iki milleti birbirinden ayırma amacı taşımakta.  Dün hendek kazmak nasıl bir görevse, bu gün kazılan bu hendekleri kapamak ve bu kazılan hendeklerle bu iki kardeşi birbirine düşman etmek isteyenlerin oyunlarını bozmakta çok önemli görevdir.

Nasıl ki, Hendek savaşında , Müslümanlara  saldıranlar sadece bir tek topluluk değildi, ve değişik kabilelerden ve dinlerden insanlar bir araya gelmişti. Bu gün de , bu kardeşliği yok etmeye ve bölmeye çalışan topluluğunda sadece bir kesimden , fikirden ve milletten insanlar olmadığı bilinmelidir.

Nasıl ki, o gün bunlara karşı savaşan sahabi sadece bir gurup değildi, yani değişik kabilelerden, kültürlerden olan sahabiler biraraya gelip buna karşı mücadele etmiştir, bu günde, tek bir kesim ile değil, ülkede yaşayan tüm kesimlerin, sağcısı, solcusu, Alevisi , sünnisi, değişik fikre sahip toplumun tüm kesimlerinin biraya gelerek  bu kardeşliği savunma savaşında birlik olması gerek.

Zira bu kardeşliği savunma savaşında, tek başına mücadele etmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir . Bu ancak, farklılıkların ve geçmişte yaşananların  bir kenara bırakılarak, bu gün ,bu kardeşliği muhafazası adına ortak haraket etmesiyle sağlanabilecektir.

  • Nasıl ki geçmişte yaşanan hendek savaşı, birbirini dinlemeyen ve bir araya gelmeleri mümkün olmayan insanların, diyalog kurma ortamını sağlamışsa ve bu ilerde, Fetih olarak ifade edilen, Hudeybiye anlaşmasına vesile olmuşsa, bugün kardeşliği savunma savaşı olan, doğuda yaşanan hendek savaşıda, toplumun değişik kesimlerinin, birbirine bu güne kadar, düşmanca davranmış olam kesimlerinin, birbirine yabancı olma ve tanımamanın verdiği bir düşmanlıkla birbirine saldıran kesimlerinin, diyalog kurma ve birbirini tanıma fırsatlarını vereceğine inanıyorum.

Ben, bir solcunun en az bir sağcı kadar bu ülkeyi sevdiğini, bir Alevinin en az bir Sünni kadar bu vatanı korumak adına işler yaptığını, bir gayri müslimin, en az bir Müslüman kadar, bu ülkeye aşık olduğuna inanıyorum. Bizim farklılıklarımızın, asla bu ülkenin çıkarları ve yarınları adına engel teşkil etmediğini biliyorum. Birbirimize karşı önyargılarımız, ve birbirimizi tanımamamız , ve geçmişte yaşanan bazı acı hadiselerin , bizi birbirimizden uzaklaştırdığını ve bu tanımayışlarımızın, birbirimize düşman ettiğine inanıyorum.

Bu nedenle, bu kardeşliği savunma savaşında, omuz omuza mücadelede, birbirimizi tanıma ve bilme fırsatına kavuşacağız. Aslında hepimizin çok ortak noktasının olduğunun  farkına varacaz. Kardeşliği muhafaza mücadelesinde, yeniden kardeş olmanın tadına varacaz.

  • Hendek savaşı, Mekke fethinin bir bakıma ilk adımı olarak kabul edilir. Zira, Hendek savaşıyla oluşan diyaloğun ilk meyvesi, Hudeybiye anlaşması olmuş, bu anlaşma ile oluşan sulh ortamında , bir çok insan müslüman olmuş ve böylece Mekke fethinin önünü açılmış olmuştur.

 

Bu günde, kardeşliği savunma ve kardeşlerin arasına açılan hendekleri kapa savaşıda, bu ülkede sevginin ve kardeşliğin ülkeyi fethetmesinin ilk adımı olacaktır. Bu ilk adım ile, ülkeyi bir harabeye çeviren AKP zihniyetinin, arkada bırakacağı enkazı, bir ve beraberce tamir etme ve restorasyon sürecinde beraber çalışmanın temelleri atılmış olacaktır.

Hendek savaşı münasebetiyle inen şu ayet oldukça manidardır.

İnananlar, düşman birliklerini gördükleri zaman: ” İşte bu, Allah ve Resulü’nün bize vadettiğidir, Allah ve Resulü doğru söylemiştir.” dediler. Bu onların ancak imanlarını ve teslimiyetlerini attırdı.

Evet, inşallah, bu gün kazılan ve bizi birbirimizden ayırmaya çalışan bu hendeklerde, ancak bizim kardeşliğimizin ve birliğimizin artmasına hizmet edecek ve bu ülkeye kardeşlik ve huzur, toplumun tüm kesimlerinin birlikte çalışması ve mücadelesiyle gelecektir.

Onlar ayırmak adına bu hendekleri kazdılar ama, bu hendekler, ancak bizim kardeşliğimizin ve birliğimizin artmasına hizmet edecek.