Saray tetikçisi Hüseyin Tetikçisi sandıktan EVET çıkarsa kimlerin sonunun geleceğini yazdı. İlk sırada Gülen cemaati ve Aydın Doğan medyası var. İşte Gülerce’nin sonunu getirmek istediği kişi ve grupların listesi:
17 Nisan, bir son kullanma tarihi olacaktır. Son kullanma tarihi 17 Nisan olanlar şunlardır:
1. Başta ABD ve Almanya olmak üzere Batılı-Haçlı cephesine taşeronluk yapan, kırk yıldır üniformalı terörist yetiştiren “FETÖ” ve “Fetöperestler”
2. İktidara gelmek için darbe yapmanın dışında şansı olmayan sol-Kemalist-ulusalcı cuntalar… (Bunların içinde bulunan bazı emekli generaller, TSK’da başörtüsünün serbest bırakılmasını provokasyon malzemesi yaparak, orduevlerindeki toplantılarında, “darbe için fonda İzmir Marşı çalmalı’ muhabbetleri yapıyor.)
3. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti düşmanlığında, Üst Akıl’ın emrine giren medya yayın yöneticileri ve köşe yazarları… (Bunların şu anda ayakta duruyor pozu vermeleri, ‘Hayır’a bağladıkları umuttan dolayıdır. Göreceksiniz, 17 Nisan sabahından sonra; ya yeri göğü inleten Erdoğan ve AK Parti övgüsü, ya da felaket tellallığı yapacaklar.)
4. Bir zamanlar AK Parti çekim alanında müreffeh hayat süren ve fakat Erdoğan tarafından yeterince değerlendirilmediklerini düşünerek usul usul başka mecralara kayan, bugün uyanıklık yaparak “sinsi hayır” cephesinde mevzilenen, “FETÖ”ye de toz kondurmamaya azami özen gösteren kalemşorlar için de 17 Nisan bir bitiş tarihi olacaktır…
5. 17 Nisan, sivil iradenin emdiği sütü burnundan getiren bürokratik oligarşinin de son kullanma tarihidir. Şeytan taşlamaktan planladığı işleri yapmaya vakit bulamayan iktidar, elindeki ayağındaki prangalardan kurtulacaktır.
6. CHP’nin bugünkü yönetimi için de 17 Nisan bir dönüm notası olacaktır. AK Parti’ye altı defa yenilen CHP yönetimi, yedinci yenilgiden sonra ayakta kalma gücünü kendisinde bulamayacaktır. 17 Nisan’dan itibaren CHP’de Kılıçdaroğlu’na isyan günleri başlayacaktır.
7. Erdoğan düşmanlığından bir türü kurtulamayan siyasi oluşumlar, “harç bitti, inşaata paydos” çağrısı yapacaklardır.
‘Evet’ için sabırsızlanmamız boşuna değil…