Özgür medyaya darbe operasyonuyla gözaltına alınıp tutuklanan Hidayet Karaca ve beraberindeki polislerin yargılandığı davanın 6. duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görülmeye başlandı.
Önceki duruşmalarda polis avukatları, savunma haklarının kısıtlandığını ve kendilerinden belge gizlendiğini gerekçe göstererek salonu terk etmişlerdi. Mahkeme katibi büyük bölümü boş kalan salona iddianame okumaya devam etmişti.
BUGÜNKÜ DURUŞMADAN CANLI NOTLAR:
DURUŞMAYA YARINA SAAT 10’A KADAR ARA VERİLDİ
Duruşmaya diğer tutuklu sanıklarında savunmalarının dinlenmesi üzere yarın saat 10:00 ‘a kadar ara verildi.
17:26: Tutuksuz sanıklardan Emniyet eski amiri Tufan Ergüder savunmasını tamamladı, çapraz sorgusu sürüyor.
YENİ SAVCI SANIKLARLA VE AVUKATLARLA TARTIŞIYOR
17:10: 14. Ağır Ceza Mahkemesine yeni atanan duruşma savcısı Evliya Çalışkan, sanıklar ve avukatlarla tartışıyor.
16:28: Savunmasını yapan Tufan Ergüder, beraatını talep etti.
16:19: Tufan Ergüder: Emniyet müdür yardımcılarının adli kolluk görevi yoktur. Birimler arası yazışmaları koordine eder. Bu dosyada tek bir imzam yoktur.
16:10: Tufan Ergüder: 34 yıl devletime bağlı oldum, görevimi yaparken başka bir yapıdan talimat almadım. Bu ülkede örgütlü suçları en iyi bilenlerdenim.
16:05: Tufan Ergüder: Savcının iddianamesi tamamen soyut belgelerden oluşmaktadır.
16:00: Tutuksuz yargılanan Tufan Ergüder savunma yapıyor.
HİDAYET KARACA’DAN ÇARPICI SÖZLER
15:59: Hidayet Karaca’nın sağduyulu konuşması salondaki gerilen havayı yumuşattı.
15:58: Hidayet Karaca: Benim küçük oğlum “Baba seni tutuklayanlar müslüman mı?” dedi. Bu sözler 16 ay yattığıma yetti. Neden çocuklar böyle düşünsün?
15:57: Hidayet Karaca: Bizler vatan haini değiliz ki. Eğer biz terör faaliyeti yapmışsak; Allah bizim belamızı versin, bizi yerin dibine batırsın, eşimden, çoluğumdan-çocuğumdan çıkarsın! Bu yargılamanın; Yassıada, İstiklal Mahkemeleri’ni hatırlatsın istemiyorum.
15:54: Hidayet Karaca: Sizin yüzünüzde hem adil ve tarafsız yargılama yapma isteğinizi görüyorum. Sonra bir bakıyorum tam tersi. Bu insanlar burada 16 aydır tutuklu. Bırakın hazırlanıp savunmalarını yapsınlar niçin zorluyorsunuz? Cezaevinde CD reader calışmıyor. Bilgisayar donuyor. Bırakın avukat Ömer Kavili konuşsun. Kesmeyin bırakın insanlar rahat rahat konuşsun. Bu memleketin insanlarıyız.
15:48: Mahkeme hakimi: O zaman keyfi uygulama var orada.
15:47: Hidayet Karaca: Bazı gerçekleri söylemek zorundayım. Avukat 10:01 de gelse avukatı alıyorlar. 16 aydır böyle. Bu arada cezaevine avukat gelse…
15:44: Yurt Atayün: Savunma yapacağım susma hakkımı kullanmayacağım. 10 bin 500 sayfa Selam Tevhid iddianamesi var. 33 bin sayfa bu iddianame. Ben nerede okuyacağım bu iddianameleri? Anayasa sana yetki vermiş. Cezaevi idaresi sizin isteklerinizi yerine getirmiyorsa hakkında gereğini yapın.
15:32: Ertan Erçıktı: Şu ana kadar dosyada lehime olan hiç bir şey bulamadım. Her şey aleyhime bugün geldim Erzincan’dan bir klasör dosyama eklenmiş. Benim 2 farlı davam var. Bu dava cuma gününe kadar devam edecek. Pazartesi günü Selam Tevhid davası var. Ben ne zaman vakit bulup bu dosyaları okuyacağım?
15.30: Erol Demirhan: Sayın başkan 5 bin 820 gün ve iki kez ağırlaştırılmış hapis cezasıyla yargılanıyorum. Hakkımda 4 tane farklı dava var. Geçen hafta vaktim hep burada geçti. Ben iddianameyi nerede okuyacağım. Burada savcının karşısında mı? Ben savunma yapmak istiyorum. Ama bizlere savunma için hazırlanma vakti vermenizi talep ediyoruz. Sizin şu anki tavrınızdan gerçekten korkuyorum.
15:20: Hüseyin Nohut: Öncelikle susma hakkımı kullanmıyorum. İddianame 33 bin sayfadan oluşuyor. Haftada bizlere iddianameleri okumak için 12 saat ayrılıyor. 2 dakikada bir sayfa okuduğumuzu var sayarsak bu 93 hafta anlamına geliyor. Bize iddianameleri okumak için yeterli süre ayrılmadıkça savunma yapamam. İddianame ve delilleri görerek savunma yapmak istiyorum.
15:19: Ahmet Öztürk: İddianameleri okuyamadığım ve delilleri görmediğim için savunma yapmıyorum.
15:18: Yılmazer: Susma hakkımı kullanmıyorum. Okumadığım iddianame ve görmediğim delillerle ilgili savunma yapamam.
15:15: Mahkeme Başkanı: Bu hakkınızda “susma hakkını kullandı” olarak geçebilir.
15.15: Ali Fuat Yılmazer: Hakkımda 7 tane farklı dava var ve savunma için hazırlanamadım. İddianameleri okumak için basit davası olan bir kişiyle bana aynı süre verildiği için iddianameleri okumaya yeterli vaktim olmadı. Okuyamadığım bir iddianame ile ilgili savunma yapmak istemiyorum.
15.12: Mahkeme Başkanı: Savunma yapmak isteyen var mı?
15:10: Av.Ömer Kavili: Müvekkillerim savunma yapmaya hazır değildir.
15.05: Duruşma yeniden başladı.
13.22: Duruşmaya 15:00’e kadar ara verildi.
Aranın ardından savunmalara geçilmesi bekleniyor.
ARA KARAR AÇIKLANDI
13:20: Mahkeme 34 kişinin müşteki olarak davaya katılma talebini reddetti.
13:17: Mahkeme avukatların belgelerin kendilerine ve müvekkillerine ulaşmadığı için istediği süre talebini reddetti.
13:16: Mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.
13:15: Aranın ardından duruşma yeniden başladı.
DURUŞMAYA ARA VERİLDİ; HİDAYET KARACA VE TUTUKLU POLİSLER YAKINLARIYLA GÖRÜŞME FIRSATI BULDU
13.00: Verilen arada Hidayet Karaca ve polisler yakınlarıyla görüşme fırsatı buldu.
12:37: Duruşmaya ara verildi.
”SİYASİ BASKILARDAN DOLAYI MAHKEME HEYETİ ACELECİ DAVRANIYOR”
12:30: Av. Selçuk: Mahkeme heyeti kararı vermede aceleci davranıyor. Biz bunun daha önce yaşanan gelişmeleri de göz önüne alarak bunun siyasi baskılardan kaynaklandığını düşünüyoruz.
12:29: Ömer Köse ve Yurt Atayün’ün avukatı Mehmet Sami Selçuk savunma yapıyor.
12:27: Kazım Aksoy’un avukatı Seyfettin Dayan belgelerin ulaşması ve savunma hazırlanması için süre talep etti.
12:26: Av. Aydın: Dosya ve ek klasörlerdeki belgeler avukat ve tutuklu sanıklara tebliğ edilmedi. Bu ortamda müvekkilimin savunma yapması mümkün değildir. Tüm belgelerin ulaşması ve savunma hazırlanması için süre talep ediyoruz.
12:25: Mustafa Kılıçaslan’in avukatı Mustafa Aydın savunma yapıyor.
12:24: Av. Kemal Şimşek, dosya ve klasörlerdeki belgelerin avukat ve tutuklu sanıklara tebliğ edilmesini talep etti.
12:20: Ömer Köse, Yurt Atayün ve Bayram Özbek’in avukatları Kemal Şimşek savunmasını yapıyor.
12:14: Yılmazer’in avukatı: Bugüne kadar bizlere 1 DVD tebliğ edildi. Öğreniyoruz ki ek klasörle de 77 DVD daha var ve bunlar bizlere tebliğ edilmedi. Şimdi savunmaya geçilmek isteniyor. Ne ben ne de muvekkilim bu DVD’ler içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Ekler avukat ve sanıklara tebliğ edilmedi. Adil yargılanmanın gereği AİHM 6. Maddede açık olarak belirtilmektedir. Savunmaları için belgelerin açık ve tam olması gerektiği bu oluşmamışsa hükmün açıkça ihlal edildiği ortadadır. Dosyalarda ve ek klasörlerdeki belgelerin bizlere ve müvekkillerimize iletilmesini talep ediyoruz.
12:10: Ali Fuat Yılmazer’in avukatı savunma yapıyor.
12:05: Av. Demirci: Benim müvekkillerim belgeler ulaşmadığı için savunma yapmaları mümkün değildir. Ya ara karar çıkarın savcı elindeki tüm belgeleri göndersin ya da o tarafa kapıyı kapatın eldeki deliller üzerinden savunmaya geçelim.
12.00: Ahmet Öztürk ve Tufan Ergüder’in avukatı Turgay Demirci savunma yapıyor.
DURUŞMADA TARTIŞMA ÇIKTI
11:55: Av. Kemal Şimşek, dosyaya yeni giren 2008 yılındaki bir belgeyi göstererek; “Bu belgeler dosyaya girmiş ve bizler bunu yeni görüyoruz. Siz bu belge bize ulaşmadan müvekkillerimi bu belgelerden sorguya tutacaksınız.” dedi.
11.40: Av Kavili, talepleri reddedilecekse dahi bunun heyet olarak karara bağlanarak zabta geçirilmesini istiyor. Av Ömer Kavili ile mahkeme başkanı arasında polemik yaşanıyor. Kavili mahkemeden heyet kararı talep etti. Bu talep mahkeme başkanı tarafından reddedildi.
11:35: Av. Kavili: Mahkeme başkanı sorguya geçileceğini söyledi. Ancak sorgu öncesinde yapılması gerekenler hep ertelendiği için bugün bu duruma geldik. Biz şimdi Cumhuriyet savcılığına davanın kaç klasörden oluştuğunu sormak istiyoruz. Ve bu konuda ara karar talep ediyoruz.
11:32: Yurt Atayün ve Ömer Köse’nin avukatı Ömer kavili mahkemenin eksikliklerini anlatıyor.
11:25: Av. Yazgan: Hakkında en az suç isnad edilen Hidayet Karaca bile belgelerin bizlere ulaşmamasından dolayı duruşma öncesi sorgusunun sadece yarısını tamamlayabilmiştir. Biz mahkeme heyetine eksikliklerin giderilmesi için beyanda bulunuyoruz.
11.20: Salonda bulunanlar arasında Hidayet Karaca, Ahmet Öztürk, Ertan Erçıktı, Ali Fuat Yılmazer, Ömer Köse, Kazım Aksoy ve bazı tutuklu polisler yer alıyor.
11:12: Av. Yazgan: Davada bazı belgeler sizlere sunuluyor. Ancak müvekkilim lehindeki belgelere nedense kısıtlama getiriliyor. Yine duruşmadan bir gün önce haber yapıldı. Ve bu haber dosyaya dahil edilmiş ve biz bunu yeni öğreniyoruz. Belgelerin bize sunulması zaman alıyor.
11:10: Av. Yazgan: Henüz iddianame eklerine sahip değiliz. İddianame 333 sayfa ancak ekleri binlerce sayfa. Hala belgeler dosyaya giriyor. Ve bizim müvekkillerimiz tutuklu, onlara bu belgelerinizi sunmamız zaman alıyor.
11:05: Hidayet Karaca’nın avukatlarından Aynur Tuncer Yazgan savunma yapıyor.
11:010: Av. Fikret Duran, davanın yeni savcısına “Hoş geldiniz” dedi; “Biz davada bu tür değişikliklere alıştık. Kendisine başarılar diliyorum.” ifadesini kullandı.
11.00: Av. Duran: Müvekkilimin savunması için önem arz eden bazı belgeler halen daha elimizde değil.
10.57: Av. Fikret Duran: Geçen duruşmada olduğu gibi duruşmadan 1 gün önce yine Sabah Gazetesi’nin haber yaptığı ve savcılık tarafından gönderilen belgeler var.
10.55: Hakim konuşuyor: Geçen duruşmada iddianame okundu. Savunmaları başlanması için de ara karar alınmıştı.
10.54: Kimlik tespiti tamamlandı.
10.51: Duruşmada Hidayet Karaca ve bazı polislerle avukatları hazır bulunuyor
10.50: Mahkeme başkanı kimlik tespiti yapıyor
10.45: Duruşma başladı
HİDAYET KARACA’NIN SAVUNMASI
“Eğer terör örgütü kurup yönetmişsem eşim çocuklarım burada Allah bütün sülalemle canımı alsın. Polis fezlekesi savcı iddianamesini görünce korktum. Bir gizli tanıkla Türkiye’de tutuklanmayacak kimse yoktur. Başbakan’la, bakanlarla ya aile dostuyum ya da yakın ilişkim var. Yüzlerce sahneden bir sahnede geçen tek kelime ile mi terörist oldum? Yapılan operasyonlar beni ilgilendirmez. Doğru veya yanlış polisler yapmış. Kaçma şüphem yok. Hadi Salihoğlu arkadaşımdır. Çok defa görüştüm. Adliyeye gelip Hadi abi benimle ilgili bir şey varsa geleyim dedim. Aradı başsavcı vekilini hayır seninle ilgili yok dedi. Yalan benim için küfür sıfatıdır. Bu şuurla söylüyorum. Ben bir yalanın küfür sıfatı oldugunu biliyorum ve bundan dolayı da ahirette hesap vereceğimi bilerek yaşıyorum. Tahşiye davasında talimat alanda veren de var. Oğuz Kaan Köksal, TV’de talimatı ben verdim dedi. Bizi medya haberleriyle mi yargılıyorsunuz. Medya doğru da yanlış da yapabilir. Hakimler ana dosyadan sorumludur. STV haftalık 5 dizi yapıyor bunlar yaklaşık 2000 sayfa yapar, ben bütün bunları incelesem geriye kalan binlerce işi nasıl yapacağım. Sorguda bir saat illegal ses kaydının delil olamayacağını avukatım anlattı. Savcı vazgeçti sormaktan. Ama ses kaydı nedeniyle tutuklandım. Bütün hücrelerimle kainata sesleniyorum. Bekir altun itiraz etmemişsiniz diyor. Tüm itirazlarımı yaptım daha ne yapmam lazım. Polisler illegal dinleme iddialarıyla tutuklanıyor. Ben ise hakkımda itiraz ettiğim kabul etmediğim illegal bir ses kaydı nedeniyle tutukluyum. 16 Aralık’ta 2013’de beni Amerika’dan arayanlar ameliyatımdan ötürü aradı. Aynı gün beni bakanlar belediye başkanı başbakan ın teyze oğlu aradı. Onlar neden iddianamede yok. Birazdan Can Dündar’la ilgili karar vereceksiniz. Milyonlarca insan bekliyor. AYM kararı ifade özgürlüğünü savunuyor. Hts kayıtları nın içeriğini anlatmak zorunda değilim. Savcı ispat etmek zorunda ama yine de anlatıyorum. Konuşmalarımın içeriğinde suç unsuru ne var. Hesabını veremeyeceğim hiç bir şey yok. Tahliyemi talep ediyorum”
İdeal Haber
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...
