Gazeteci İsmail Saymaz kendi gazetesine söyleşi verip kendince Mehmet Baransu’nun neden yalnız bırakıldığını anlatmış. Saymaz şöyle diyor:
“Mehmet Baransu tutuksuz yargılanmalı. Mehmet Baransu örneği en enteresan örnektir. Ergenekon davalarında toplum sadece Veli Küçük örneğiyle ikna edildi bu soruşturmalara. Veli Küçük’ü koydular, toplumun geri kalanını esir aldılar. Dediler ki, “Her şeyin düşmanı bu her türlü fenalığın babası bu.” Şimdi ne yapıyorlar, Mehmet Baransu, Emre Uslu gibi toplumda antipati yaratmış isimler üzerinden cemaat operasyonları meşrulaştırılacak. Başka hedefleri de var. Bir ucunda savcı Zekeriya Öz, bir ucunda polis müdürü Ramazan Akyürek ya da Ali Fuat Yılmazer gibi isimler. Zaten toplumun hafızasında olumsuz yer edinmiş isimler… Cemaat adına operasyon yapmış bir savcı bir polis şefi tutuklandığında, bu toplum arkasından su bile dökmez. Onların haklı olduklarını düşünseler dahi.
O yüzden mi Mehmet Baransu’nun tutuklanması neredeyse sıfır etki yarattı basın camiasında?
Tabii, çok küçük bir etki yarattı. İçerdeymiş, dışarıdaymış, kimse bununla ilgilenmez. Baransu’da sembolize edilen ve arka planında savcıların, polis şeflerinin bulunduğu o kötülük ağı. AKP’yi iktidardan atabilmek ve cemaati kamusal alana yerleştirebilmek için o kadar acımasız davrandılar ve bu uğurda o kadar insan öldü, düştü, aileleri haksızlığa uğradı ve sersefil oldular ki… Emre Uslu burada olsa tutuklansa da hiçbir şey olmaz, Önder Aytaç tutuklansa da hiçbir şey olmaz.”
Peki İsmail Saymaz doğru mu söylüyor? Yani Gazeteci Baransu toplumda bir antipati yarattığı için mi medya sahip çıkmıyor?
Bu sorunun cevabı KESİNLİKLE HAYIR.
Gazetecilerin bir kısmının Baransu’ya sahip çıkmamasının nedeni korku. İktidar baskısından korktukları için, dün başkalarına sahip çıkmaktan çekinenler bugün de Baransu’ya sahip çıkmıyor.
Esas soru şu: Dün başkalarına sahip çıkma cesaretini gösteren gazeteciler bugün Mehmet Baransu’ya neden sahip çıkmıyor?
İsmail Saymaz da biliyor ki Mehmet Baransu’ya sol görüşlülerin egemenliğinde bulunan medyanın sahip çıkmamasının temel nedeni Baransu’nun kendi mahallelerinden, kendi cemaatlerinden olmamasıdır.
İki yüzlülüğe gerek yok. Toplumda antipati yaratmak bir ölçü olsaydı toplumda sempatiden başka hiç bir şey yaratmamış Hidayet Karaca’ya sahip çıkarlardı.
Toplumda antipati yaratmak bir ölçü olsaydı Baransu’nun yarattığı antipatinin bin katını yaratmış, insanları fişlemiş, belden aşağı haberler yapmış, karanlık odakların yayın ağı gibi yayınlar yapmış Odatv davasına da sahip çıkmazlardı.
Oysa İsmail Saymaz’da dahil bugün Baransu’ya sahip çıkmayan sol görüşten gelen gazeteciler günlerce Odatv için yürüdüler eylemler yaptılar. Çünkü Odatv eleştirelseler de kendi mahallelerindendi. İsmail Saymaz Baransu’ya verdiği göstermelik desteğin bin katını Odatv’ye verdi. Neden? Sebebi Baransu’nun oluşturduğu antipati filan değil, Odatv ile aynı mahallenin çocukları olmaları..
Mehmet Baransu medyanın bu iki yüzlü tutumunu taraf tutmadan, açık ve net bir şekilde suratlarına çarptığı için, alçağa alçak, darbeciye darbeci dediği için, daha çok da kendi mahallelerinden olmadığı için yalnızız.
Sol vicdan diye bir şey yok. Bunların hepsi aldatmaca. Şu bir Türkiye gerçeğidir; solcusu da sağcısı da kendi mahallesinden olmayana sahip çıkmaz. Bu ülkede insanlar kompamtmanlarda yaşar, Sivas’ta yakılanı sağcılar “provokasyon” deyip geçiştirmeye çalışır, Başbağlar’da öldürüleni de solcular “provokasyon” deyip geçiştirmeye çalışır. Tam da bu nedenle ortada bu havuz gazetecisi yaşıyor. İklim değiştikçe renk değiştiriyorlar. Kıvırıp çevirmeye gerek yok, durum bu kadar net…
Daha net soralım, Ahmet Altan tutuklansa merkez medya Odatv’ye sahip çıktığı kadar Altan’a sahip çıkar mıydı? Bu sorunun cevabı net: Sol gelenekten gelmesine rağmen Ahmet Atlan’a da sahip çıkmazlardı. Çünkü Ahmet Altan alçaklık kapısını suratlarına çarpıp o mahalleyi terk edeli yıllar olmuş…
Haksızlık etmeyelim, Mehmet Baransu’ya sahip çıkan Hasan Cemal gibi, Orhan Kemal Cengiz gibi gerçekten vicdanlı demokratlar dışında kimse Ahmet Altan’a da sahip çıkmazdı. Çünkü o da Baransu gibi her mahallenin alçağına alçak, darbecisine darbeci diyebilen nadir aydınlardan biri. Bu kadar net kıvırıp çevirmeye gerek yok İsmail…