Evine dönmeye çalışan günahsız insanlarımızı Ankara’nın tam da göbeğinde katleden terörün dehşet verici derin sarsıntısı devam ederken, Diyarbakır’dan da askeri bir araca saldırı haberleri geliyordu. Altı askerimiz de orada şehit edildi.
Gittikçe artan ve yükselen bu şiddet sarmalını nasıl açıklamak gerek”sorusunu, Sultanahmet’te onca günahsız turisti öldüren ve adeta üstü örtülmüş görünen katliamdan sonra, 15 Ocak tarihli “Siyasal strateji şiddet olunca” başlıklı yazımda sormuş, gene aynı yazıda sorunun cevabını şöyle yanıtlamıştım:
“Siyasal iktidarın ve uzantısı besleme takımının ne söyleyeceği belli, onlara göre ‘ülke harika yönetiliyor’ ama maalesef terör ve şiddet örgütleri her şeyi mahvediyor.
Siyasal iktidar ve hempaları, olayları böyle takdim etmeyenleri de inanılmaz bir yüzsüzlükle ‘hain’ diye damgalıyorlar.
Ülkeyi yönetemez hale gelmiş olmalarına rağmen bunu asla kabul etme yanlısı değiller.
Çünkü iktidarı bırakamıyorlar, işledikleri suçlar ortaya çıkacak diye korkuyorlar.”
***
Türkiye’nin içine yuvarlandığı kanlı cinnet 7 Haziran seçimi ertesinde, bu seçimin sonuçlarına bağlı olarak ivme kazandı.
Göstermelik barış müzakerelerinden başkanlık çıkmayınca, sistematik şiddetten medet umuldu, şimdi ise bu medet arayışını sınır ötesine de sarkıtacak kadar çaresizleşti.
Bu çıldırmışlığın ateşi hepimizi her gün biraz daha fazla yakıyor.
Teröre hep beraber lanet okuyup kınayalım da bunu başımıza bela eden ve önleyemeyen ya da önlemeyen siyasal stratejinin sorumlularını ne yapalım?
***
Şiddeti siyasal strateji haline getiren siyasi zihniyet, “Türk usulü başkanlık” sayıklamaları altında ‘beyin ölümü’ yaşıyor.
7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını içine sindiremeyip suni formüllerle yeniden iktidar aramak, bununla da yetinmeyip anayasal rejimi çiğnemek, ülkeyi adım adım kanlı bir cehennemin derinliklerine doğru itiyor.
7 Haziran’a kadar yaşanmayanlar neden 7 Haziran’dan sonra artarak yaşanmaya başlandı?
Asıl soru bu.
***
Siyasal iktidar özellikle 17-25 Aralık sonrasında, hukuktan, demokrasiden iyice koptuğu gibi dünya sisteminden de hızlıca ayrışıyor.
Onlara göre ‘Türk usulü’ faşizm gelecek ve dertler bitecek.
Acaba öyle mi?
Dün yazıya oturmadan dünya basınına göz atarken İngiliz gazetesi The Independent’ın 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunun ardından sızan sıfırlama tapesini yayınladığını, Guardian Gazetesi’nin de hükümetin her duvara tosladığında kendine, suçlayacak yeni bir suçlu yarattığını yazdığını gördüm.
Bu tür yazılar Batı basınında gittikçe artıyor.
Suudiler dışında neredeyse bütün dünya, Türkiye’nin herkesi tehlikeye düşürecek uğursuz maceralar peşinde dolaştığını fark edip uyarmaya çalışıyor.
***
Zaten siyasal iktidarın sayıklayarak beyin ölümü sürecine girdiğini de tam bu noktada görmekteyiz.
Bir yandan ‘içerde’ ölçüsüz bir devlet terörü uygulayıp Güneydoğu’yu bir yıkıntıya çevirerek, gazeteci dövdürterek, gazete bastırarak, bildiri yayınlayan akademisyenlerin kanında duş alınması beyanlarına arka çıkarak…
Bir yandan da uluslararası hukuka aykırı olarak, Kürt alerjisinin dürtüsüyle ‘dışarıda’ şiddet arayarak Türkiye’yi terörün saltanat kurduğu coğrafyaya dönüştürüyor…
Tek amaç da korkuyla, şiddetle insanları sindirerek rejimi değiştirip, siyasal İslam maskeli bir faşizmi buraya yerleştirmek…
***
Bu hedefe varılması imkânsız…
Ama ‘Türk usulü başkanlık’ sayıklaması ile siyasal iktidarın yaşadığı ‘beyin ölümü’, başta yaşamını her gün artan sayılarda yitiren onca insanımız olmak üzere Türkiye’ye büyük zarar veriyor.

Siyasi iktidar, bu kanlı hayalinden vazgeçmediği sürece Türkiye bu acıdan ve şiddetten kurtulamayacak.

Kaynak: Mehmet Altan – Özgür Düşünce
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...