ABD Dışişleri Bakanı John Kerry “Suriye’nin kuzey sınırındaki 98 kilometrelik bölgenin güvenliğinin sağlanması için Türkiye’yle operasyona başlıyoruz” dedi.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry CNN International’a konuştu.

Kerry, “Suriye’nin kuzey sınırının yüzde 75’inin Türkiye’nin kendi çabalarıyla güvenceye aldığını belirtip, ‘Kalan 98 kilometrelik kısmı Türklerle birlikte biz bir operasyona girerek kapatacağız” dedi.

Peki bu ne demek?

Bu açıklamanın birkaç işareti var. Öncelikle Türkiye ABD’nin askeri olarak bölgeye girip IŞİD’e karşı operasyon yapacak. ABD’nin Suriye’ye asker yollaması için kongreden onay çıkması gerekiyor. Bu mümkün olmadığına göre ABD Suriye’ye gönderdiği sınırlı sayıdaki (50 kişi) özel kuvvetlerin koordinasyonunda Türk askerinin Suriye’ye girmesini istiyor.

Yapılan açaıklamalar çerçevesinde her iki devletin de bu noktada anlaştığı görülüyor. Yani yakında Türk askerine yeniden Ortadoğu’nun yolları görünüyor. Türkiye’nin Ortadoğu’ya girmesi kolay ama çıkması hiç kolay değil. Bu şu demek, Türkiye Cumhuriyeti kurulurken Ortadoğu’dan çıkan Türkiye muhtemelen, eğer ömrü yeterse, 100. yılda Ortadoğu’da bulunuyor olacak…

Kerry’nin açıklamasında dikkat çeken bir başka konu daha var; “Türkiye kendi çabalarıyla %75’lik bir sınır kesimini koruyor kalan 98 kilometreiyi de biz Türkiye ile birlikte operasyon yaparak koruyacağız” diyor.

Bu açıklamanın pratikteki anlamı şu: Türkiye Suriye sınırının %75’lik kısmını PYD kürtlerine bırakmış. Bunu ABD ile yapılan anlaşmada deklare etmiş durumda. Kerry’nin “kalan 98 Km’lik bölüm dediği bölüm Cerabulus’tan batıda kalan halen IŞİD’in kontrolü altında bulunan bölüm.

SinirSAVAS

Belli ki Türkiye Fırat’ın batısını kontrol ederek Kürtler’in Akdeniz’e açılmasını önlemeye çalışıyor. Bunun için savaşa giriyoruz.

Peki bunu ne için yapıyoruz? Erdoğan’ın inadı için. MİT’in öngörüsüzlüğü sayesinde. Esad’ı devireceğiz maceracılığının sonucunda hem Suriye sınırının %75’ini terörist dedikleri PYD’ye bırakmayı kabul ediyorlar hem de kalan 100 km’lik bölümü korumak için mehmetçiğin kanı üzerinden pazarlık yapıyorlar.

Bütün bunları aslında tek şey için yapıyoruz. Her şey AKP’nin iktidarlarını korumak için yapılıyor. Partinin menfaati Türkiye’nin menfaatinden önde geliyor nasılsa…

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...