Türkiye son dör yıldır Erdoğan’ın hırslarına ve kinine kurban olmuş bir ülke gibi can çekişiyor. GezicilerE yönelik kininden Cemaate yönelik kinine kadar, her noktada ülkenin kurumları Erdoğan’ın hırsına yenik düştü. Sırf kurmayları ve bürokratları Erdoğan’a“haksızsın” diyemedikleri için devletin altını üstüne getirdiler. Tek amaçları vardı; Erdoğan’ı memnun etmek.
Sonunda halk duruma el koydu. Danışmanları ve bürokratlarının söyleyemediği acı gerçeği ona bir hezimet yaşatarak söyledi; “yeter artık, bıktık senin bu kininden ve kibirinden” mesajı verdi.
Şimdi yeni hükümet kuruluyor. Hükümetin önündeki en büyük engel de bizatihi Erdoğan’ın kendisi. Erdoğan olmasa kimse AKP-MHP koalisyonunu tutar mı diye konuşmaz bile. Doğal bir koalisyonmuş gibi görür. Ama Erdoğan’ın iktidar hırsı AKP-MHP koalisyonu kurmayı bile zorluyor.
Koalisyon kurulduktan sonra MHP için en büyük sınav, Erdoğan’ın Cemaatle savaşına kurşun asker yazılacak mı? Erdoğan’ın Gezicilerle ve Cemaat ile verdiği kavganın tarafı olacak mı? Erdoğan’ın tutuşturduğu ayrımcılık alevine MHP de odun taşıyacak mı?
Bir çok analist, AKP-MHP koalisyonunda da Cemaate yönelik operasyonların devam edeceğini düşünüyor. Buna gerekçe olarak da Devlet Bahçeli’nin Cemaate en az Erdoğan kadar kızdığını söylüyorlar.
Bu analistlerin farkına varmadığı bir geçek var; Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan değil. Tayyip Erdoğan ne kadar, kuralsız, ilkesiz ve kara düzen devlet yönetiyorsa, Devlet Bahçeli onun tam tersi, kural ve ilkeleriyle devlet yönetmiş bir siyasetçi. İlkesini beğenirsiniz beğenmezsiniz o ayrı bir mesele, ama Bahçeli’nin bir devlet terbiysi var. Bu yüzden Erdoğan gibi bir cadı avına çıkacağını sanmıyorum.
Ancak bürokrasideki itişip kakışma devam eder. Zate fiilen Erdoğan’ın cadı avı operasyonlarını kendini Ülkücü olarak tanıtan bürokratlar yapıyor. Bu bürokrtarldan gerçekten Ülkücü olanlar Bahçeli’nin işaretine bakacaktır. Diğerleri de Ülkücüylmüş gibi davranıp fırsat buldukça Cemaate yakın kişilere oparsyon yapamak isteyeceklerdir.
Eğer Devlet Bahçeli Erdoğan’ın Cemaate yönelik operasyonlarında Ülkücü kimlikli bürokratların kullanılmasının MHP’ye zarar vereceğini görürse buna da izin vermeyecektir.
Devlet terbiyesinin ötesinde, Devlet Bahçeli şunu da gördü: Cemaatle kavga etmek AKP’ye hiç bir şey kazandırmadı. Aksine en az 12 puan oy kaybettirdi. Bu nedenle MHP’nin Cemaatle kavga etmesinin hiç bir mantığı yoktur. Bunu en iyi Devlet Bahçeli biliyor.
Bahçelinin asıl mücadele alnı AKP’nin muhafazakar tabanı ile MHP’nin milliyetçi tabanının kaynaşıp AKP’ye kaymasını önlemek olacaktır. Bunun için AKP-MHP koalisyonu sanıldığı gibi kolay ve tıkır tıkır işleyen bir koalisyon olmayacaktır.
Bu bağlamda Bahçeli bir yandan tabanını AKP’ye kaybetmemeye uğraşırken bir yandan da Erdoağ’ın kavgasının kırbacı olmak istemeyecektir.
Bahçeli ve MHP sanılanın aksine, Erdoğan’ın hırs ve kininden kaynaklanan kavgaların parçası olmayacakt hatta bu kavgayı yatıştırıcı bir siyaset izleyecektir…
Kaynak: yeniyon.com