Yüce Türkiye Milleti;

Büyük insanlığın bize emanet ettiği ülkesi ve milletiyle bu bütün olan, Türkiye Cumhuriyeti Demokrasisi, 12 Eylül 1980’den bu güne, izlediğiniz gibi dış ve iç mihrakların tahriki ile, varlığına ve bütünlüğüne yönelik fikri ve fiziki haince saldırılar içindedir.

Demokrasi, başlıca organlarıyla işlemez duruma getirilmiş, anayasal kuruluşlar tezat veya suskunluğa bürünmüş, siyasi partiler kısır çekişmeler ve uzlaşmaz tutumlarıyla demokrasiyi kurtaracak birlik ve beraberliği sağlayamamışlar ve lüzumlu tedbirleri almamışlardır. Böylece yıkıcı ve bölücü mihraklar faaliyetlerini alabildiğine arttırmışlar ve vatandaşların demokratik hakları ve güvenliği tehlikeye düşürülmüştür.

Demokrasi yerine devletçilik ve ulusalcılık ve diğer sapık ideolojik fikirler üretilerek, sistemli bir şekilde ve haince, ilkokullardan üniversitelere kadar eğitim kuruluşları, idare sistemi, yargı organları, iç güvenlik teşkilatı, işçi kuruluşları, siyasi partiler ve nihayet yurdumuzun en masum köşelerindeki yurttaşlarımız dahi saldırı ve baskı altında tutularak bölünme ve iç harbin eşiğine getirilmişlerdir. Kısaca demokrasi ve devlet güçsüz bırakılmış ve acze düşürülmüştür.

Aziz Türkiye Milleti:

İşte bu ortam içinde Türkiye Halkı, Yüce Meclisin kabul ettği Anayasa reformuna 12 Eylül 2010 günü YETMEZ ama EVET demenin verdiği cesaret ve güvenle Türkiye Demokrasisi’ni kollama ve koruma görevini yüce Türkiye milleti adına emir ve komuta zinciri olmadan ve özgürce yerine getirme kararını yüce mahkemelere vermiş ve demokrasiyi yıkanları mahkemeye çıkartma iradesini ortaya koymuştur.

Girişilen harekatın amacı, ülke demokrasisini ve bütünlüğünü korumak, milli birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, demokratik devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesine mani olan sebepleri ortadan kaldırmaktır.
Parlamento ve Hükümet feshedilmemiştir. Parlamento üyelerinin dokunulmazlığı kaldırılmamıştır.

Bütün yurtta sıkıyönetim ilan edilmemiştir.

Yurt dışına çıkışlar yasaklanmamıştır.

Vatandaşların can ve mal güvenliğini süratle sağlamak bakımından saat 05’den itibaren ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı konulmamıştır.

Bu kollama ve koruma harekatı hakkında teferruatlı açıklama bugün saat başı tüm Türkiye Radyoları ve Televizyonlarının haber bülteninde canlı yayında aktarılmaktadır. Vatandaşların sevinç içinde radyo ve televizyonları başında yayınlanan haberleri izlemelerini ve bunlara tam uymalarını veya uymamalarını ve bağrından çıkan Türiye Cumhuriyeti Mahkemelerine güvenmelerini beklerim.

Evrensel hukuk…

Not: Bu yazı Milli Güvenlik Konseyi 1 Numaralı bildirisinden uyarlanmıştır

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...