Seçim kampanyası Erdoğan ile muhalefet arasında geçti. Davutoğlu ektisiz elemandı. Seçim kampanyasının özeti “seni başkan yaptırmayacağız” sözüydü. Selahattin Demirtaş sözünü tuttu ve Erdoğan’ı başkan yaptırmadı.

Ancak Erdoğan Ak Saray’ında oturmaya devam ediyor. Üstelik yargı kararlarıyla kaçak olduğu tescillenmiş olan bir saray burası.

Ak Saray Erdoğanizimn bir sembolü. Hem yargı kararlarına meydan okuyup, hukuku rafa kaldırmanın sembolü, hem yolsuzluğun, hem israf ve lüksün, hem tarihe saygısızlığın, hem de Cumhuriyet rejimini kaldırıp (bu rejimin sembolü Çankaya) başkanlık sistemi adı altında tek adam diktatörlüğü kurmanın sembolü oldu.

Muhalefet, haklı olarak, kaçak Saray’ın bu sembolik değeri üzerinden muhalefet yağtı ve halk muhalefete hak verdi. Erdoğan’ın yargı kararını takmayarak “inşaatı dudurabiliyorsanız gelin durdurun” diye yargıya meydan okudu. Ama halk Danıştay kararlarının haklılığını onayladı. Halk Erdoğan’a ‘o Saray’dan çık, Başkanlık hevesini bırak, git Çankaya’da Cumhurbaşkanı gibi Cumhurbaşkanı ol. Memleketi kişisel hırsının peşine takıp maceraya sürükleme dedi. Erdoğan’ın çok sevdiği bir dille halk Erdoğan’a  “yerini bil, haddini bil” mesajı verdi.

Muhalefet bu mesajı iyi okumalı. Erdoğan karşıtlığını mobilize ederek meclise giren her üç parti, Erdoğan’ın Kaçak Saray’dan çıkarılıp Çankaya’ya gönderilmesi için girişimlerde bulunmalı.

Böylece bu partiler halka dönüp, “kendi zevki için sisin cebinizden 1000 odalı ultralüks saray yaptıran adamı, bulunması gereken yere gönderdik” diyebilecektir. Muhalif seçmeninin beklentisi bu yöndedir.

Böylece, hukuk kurallarını koyan ve bu kuralların sahibi Meclis, o kuralları tanımayan bir Cumhurbaşkanı’na “yerini bil, haddini bil, bu ülke hukuk devleti, en başta Cumhrubaşkanı hukuka uymak zorunda” mesjını vermiş, AKP’nin çiğnediği hukuku uygulamak zorunda olan hukukçulara güçlü bir mesaj vermiş olacaktır. Türkiye’nin en hızlı şekilde hukuka dönmesi bu şekilde mümkün olur.

Ayrıca Meclis, Cumhurbaşkanı’nı yeniden “sembolik” makamına geri göndermiş olur ki, seçimin temel mesajı “başkanlık istemiyoruz” mesajıydı. Muhalefet halka dönüp “mesajısınız aldık, Erdoğan’ı başkan değil, yeniden Cumhurbaşkanı yaptık” diyebilirler.

Eğer muhalefet bunları yapmazsa, Saray’daki lüks ve debdebenin sorumlusu ve ortağı olur. En azından “seni başkan yaptırmayacağız” mesajıyla meclise giren HDP’den beklenen Cumhurbaşkan’nın Ak Saray’ı boşaltıp Çankaya’ya geri gönderilmesi yönünde girişimlerde bulunmaktır.

AK Saray illa kullanılacaksa Başbakanlık olarak kullanılabilir. Zaten orası Başbakanlık olarak inşa edilmiş, Erdoğan kendi başkanlık hevesi için gelip oraya konmuştu.

Erdoğan’ın Ak Saray’dan çıkarılıp ait olduğu yere, Çankaya’ya gönderilmesi muhalefet için altın bir fırsattır. Bakalım değerlendirebilecekler mi…