“Terörü lanetliyoruz.”
Bu cümleyi sürekli yazıp çizmek iyi hoş da, memleketi terörün kucağına atanlar kimler diye sormadan da olmuyor.
Misafirperverlik diye kapı bacayı açık bırakırsan hırsız girer tabi.. Artık her gelen tanrı misafiri değil..
Bu işler yeni başlamadı. Zaten yası bitmemiş travmalı bir toplumuz. Yaralarımız sarılmadan ateşlere düştük yine..
Vatan evladını birbirine düşüren söylemler yetti artık. Bu milletin güvenini şimdi de AKP kullanıp bir kenara attı ve ucu kendilerine dokununca da ‘’biz kardeşiz’’ diye ortalığa düştü. Çünkü bu gidiş, çok tehlikeli oldu ve gelinen nokta artık hayr-ı alamet değil.
AKP, bu memleketin en büyük hayal kırıklığıdır. 13 yıl önce ‘’bu kez galiba olacak, nihayet özgürlük ve demokrasi’’ derken şu geldiğimiz noktaya bakın? Terör örgütlerinin cirit attığı ve işlenen cinayetlerin faillerinin bulunamadığı, herkesin yay gibi gerildiği bir ülke olarak dünya gündemindeyiz. Papa bile halimize nasıl acıdıysa, bize duaya çıktı. Ne diyelim, sağ olsun.
Bu memlekette maalesef ayrıştırma ve kutuplaşmalar hep karşılık buldu. Toplumsal zaaf ve komplekslerimizi bilenler, bizi ilk buradan vurdu. Her gelen diğerini ezerek iktidarını sürmeye çalıştı.
Nasıl ki şiddet uygulayan kocayla birlikte o şiddete katlanan ve ‘’kocamdır, döver de sever de’’ diyerek bunu normalleştiren kadının da tedaviye ihtiyacı varsa, artık bu toplumun da acilen rehabilite edilmeye ihtiyacı var. Bu kadar tekrar yaşanır mı? Bir toplum bu kadar ötekileştirilmekten ve siyasi şiddetten rahatsız olmaz mı?
Toplum olarak aklımızı başımıza almazsak sonumuz iyi değil. Aynı toprak ve ortak tarih, kültür, değerlerimiz varken birbirine bu kadar kolay düşman olabilmek, akl-ı selim insanın işi olamaz.
Bu millet kendini toparlamadan oyunlar bitmez, ölümler ve terör hiç bitmez. Toplumsal farkındalık için herkes bir yerden kolları sıvayıp üzerine düşeni yapmaya başlamalı..Yoksa ne vatan, ne insan, ne de millet kalacak! Olmaz olsun böyle siyaset!