Ankara’da yaygın kanaat şu: Erdoğan ve AKP istese de TSK Suriye’ye savaşa girmek istemiyor. Bu nedenle Suriye’de savaş olmaz.
Bence bu tez yanlış. Bu tezi savunanların kastettiği savaş Esad’dın devrilip yerine Erdoğan’ın istediği ılımlı İslamcıların getirilmesinin sağlanacağı bir savaş ise evet TSK böyle bir savaş girmek istemiyor.
Ama bu TSK Suriye’de herhangi bir savaşa girmez demek anlamına gelmiyor. Aksine TSK Suriye’de bir konuda savaşı en çok isteyen kurum; o konu PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde oluşturacağı Kürt koridorunu engelleme konusu.
TSK’ın generalleri ve neredeyse tüm kadrosu Batının er ya da geç bir Kürt devleti kurduracağına neredeyse iman etmiştir. TSK’nın asıl görevlerinden birinin Batının kuracağı bu Kürt devletini engellemek olarak belirlemişlerdir.
Bu noktada TSK içindeki Batı kuşkuculuğu ile AKP’nin ruhundaki Batı karşıtlığı birbiriyle örtüşüyor, hatta birbirini besliyor. Haliyle konu Kürtlerin kuracağı bir otonom bölge olunca, AKP ile TSK arasında görüş ayrılığından değil aksine Batı kuşkuculuğu/karşıtlığı üzerinden kurulan bir görüş birliğinden söz edilebilir.
Unutmayın sivilleri Barzani ile hızlı bir ilişki kurmak isterken TSK uzun süre buna direnmiş, bu direnç nedeniyle Türkiye’nin Kuzey Irak’taki yumuşak gücünün yerleşmesi de gecikmiştir.
Barzani kontrolünde kurulmuş bir Kürt bölgesine direnen TSK’nın PYD’nin kontrolünde kurulan bir Kürt otonom bölgesine “TSK savaş istemiyor” diye göz yumacağını beklemek, ya saflıktır ya da TSK’yı tanımamaktır.
Aksine ben AKP’nin PYD’nin kuracağı bir Kürt devletini sorun etmezken, asıl sorun olarak Esadı’ı gördüğünü düşünüyorum. Eğer AKP’ye kalsa yarın PYD’nin Kürt devletini tanır. Yeter ki bu AKP iktidarının işine yarasın.
İşin özeti şu: eğer TSK PYD’nin Kamışlı’dan Afrin’e uzanan bölgede kesintisiz bir koridor kuracağını görürse kesinlikle girer ve müdahale eder. Çünkü bunun bir sonraki adımının, Hakkari ile Mersin hattını bağlamak olduğunu düşünür.
İşte tam bu noktada AKP’de TSK’nın bu hassasiyetini bildiği için, bu hassasiyeti kendi savaşına bir basamak olarak kullanmak isteyecektir. PYD’nin ilerlemesini bahane ederek ordunun Suriye’ye girmesini sağlayınca gerisi gelir diye hesap yapıyorlar.
Eğer önümüzdeki günlerde PYD ilerlemesini sürdürse, TSK’nın bu ilerlemeyi durdurmak için Suriye’ye girmek da dahil, her türlü önlemi alacağını beklemek yanlış olmaz..
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…
Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...