Hesap vereceksiniz. Öyle usulen kınamakla, ezbere lanetlemekle olmaz. Hesap vereceksiniz. Urfa’da IŞİD’i soran gazetecilere, IŞİD tehdidi yok deyip sonra da gazetecileri gözaltına aldıran o valiniz hesap verecek. “Var mıymış şehrinde IŞİD tehlikesi vali efendi” diye soracaklar mahkemede, izleyeceğiz. Suruç’ta katledilen gençleri katliamdan önce gazetelerinde haber yapıp hedef gösteren parti gazeteleriniz hesap verecek. PYD, IŞİD’den tehlikeli diye manşet atarak IŞİD’e gülücük dağıtan yemleme medyanız hesap verecek. Bizzat siz hesap vereceksiniz. Zamanında “IŞİD’in de Musul’da üzmek istemeyeceği bir kesim devreye sokuldu”diyen, IŞİD’e “daha önceki hoşnutsuzluklar öfkeler büyük bir cephede geniş bir reaksiyon doğurdu” diye empati gösteren Başbakan hesap verecek. Esad’ın ömrü haftalarla ölçülüyor diye, Emevi Camii’nde namaz kılacağız diye memleketi kimseye sormadan bir savaşa sokan herkes hesap verecek. Söylediğiniz yalanların hesabını vereceksiniz. TIR’lar yakalandı, ilaç var dediniz. Yalandı. Tamam silah vardı ama Türkmenlere gidiyordu dediniz. Yalandı. Bunları yayımlayan bu gazeteyi neredeyse çıplak ellerinizle boğacaktınız. Hesap vereceksiniz. Suudi Arabistan ve Katar’la beraber Ortadoğu’ya soktuğunuz çomakların hesabını vereceksiniz. Libya’dan getirilen silahların, Suudi Arabistan’dan gelen askeri kargo uçaklarının hesabını vereceksiniz. Yönetmelik, kanun maddeleriyle yalanlarınızı yazı üzerine yazıyla yüzünüze çarptığımız, Apaydın Kampı’nda göz yumduklarınızın hesabını vereceksiniz. Üç kişi toplansak üzerimize gaz yağdırırken IŞİD’e İstanbul’da bayram namazı kıldırmanın hesabını vereceksiniz. Her adımlarını takip ettiğiniz, sürekli izlediğiniz gençlerin arasına intihar bombacısının sızmasını önleyememenin önce izahatını, sonra hesabını vereceksiniz. Doğrudur, bu saldırı Türkiye’ye karşı yapılmıştır. Zamanında küçümsediğiniz, göz yumduğunuz, sesinizi çıkarmadığınız, kolladığınız için yapılmıştır. Bugün Batı’dan azarı işitince, IŞİD’e biraz babalandığınızda başımıza bunu getirdiniz. Bu saldırının gerçekleşebileceği ortam oluşurken seyrettiniz. Sizi uyaranları vatan hainliğiyle itham ettiniz. Şimdi de biz sizi itham ediyoruz. Hesap vereceksiniz. Partinizin mankurdu olmuş MHP’ye güvenmeyin. Her şeyi izledik, her şeyi kaydettik, her şeyi yazdık. Ant olsun, inan olsun ki hesap vereceksiniz. O güzel çocuklara sözümüz var. “Kobani düştü düşecek” derken düşürdüğünüz Suruç’a sözümüz var. Ağalar, beyler, paşalar, yarattığınız bu cehennemin hesabını vereceksiniz. Bir gün adalet hâkim olacak. Uydurma davalarınızla oturduğumuz sanık sandalyelerini size bırakıp tanık olacağız. Ant olsun, inan olsun ki hesap vereceksiniz.
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi
Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...