Meydan Gazetesi yazarı Oğuz Karamuk twittır hesabından Türkiye de yaşanan ekonomik ve siyasi olayların nereye doğru ve hangi amaca yönelik olduğu hakkında çarpıcı bir analiz kaleme aldı.

İşte o twitler.

Bugün Tuğrul Türkeş’in AKP yanına geçmesi nedeniyle ilgi gösterilmedi.

Ancak Erdoğan FuatAvni’nin dün muhalif medyaya el konulucağı ve…Gazetecilerin hapse atılacağını net şekilde dile getirdi.

Konuşma metni internette var. Ayrıca YeniŞafak’tan İbrahim Karagül’ün yazısı…

Entellektüel terör Örgütü kavramını havuz medyasının literatürüne soktu. Kavram çok geniş. Öncelikle PKK üzerinden HDP’ye uzanıyor…

Ancak bununla sınırlı değil. Tahmin edersiniz ki her türlü demokratik muhalefet anlayışı, bu entellektüel terör örgütü kavramına eklenmiş.

İbrahim Karagül’ün yazısı internette var. Yaşananlar, Erdoğan’ın ‘bu ülkede sistem değişmiştir kabul etseniz de etmeseniz de’ sözlerinin Yürürlüğe girdiğini gösteriyor.

Tabii ki bu olağanüstü bir durumdur. Ancak ülkedeki yapı içinde bunun önüne geçebilecek herhangi bir Güç gözükmüyor. Diğer taraftan sistem yani rejim değişikliği konusunda ana engellerden biri Türkiye’deki mevcut ekonomik durumdur Türkiye 1980’den bu yana liberal serbest piyasaya yönetiliyor.

1989 dan itibaren ise küresel sermaye hareketlerine entegre durumda  Bu durum Türkiye’deki rejim değişikliğinin önündeki en büyük engel. Çünkü rejim değişikliği sermaye akımlarını Zdurduracağı için ülke doğrudan bir döviz krizine düşecektir.

Ancak eğer istenirse bu da aşılabilir. Bunun yolu sermaye kontrolü uygulamaktır   Sermaye kontrolü önceki yıl Kıbrıs Rum kesimi, son olarak da Yunanistan’ın uyguladığı bir tür ekonomik formüldür.

Yani bankalardaki Para ya da dövizlerinize ancak belirli limitler ölçeğinde ulaşabilmeniz anlamına gelir. Örneğin devlet günde en fazla şu kadar TL ya da  Döviz çekebilirsiniz diye emir verebilir.3-4 yıl önce bunu düzenleyen kanun çıkartıldı ve hükümete piyasalara el koyma yetkisi getirildi .

Bu el kıyma yetkisi de Milli Güvenlik gerekçesine dayandırıldı. Işin ilginç yanı ise yurtdışındaki bankacıların Türkiye’nin sermaye Kontrolüne geçeceği yönünde spekülasyona başlaması. Aslında ekonomik olarak buna acilen gerek olmadığını söyleyebiliriz Ancak bankacılar bir rejim değişikliği kokusu almış olabilir.

Hiçbir devrim ekonomik altyapı olmadan gerçekleşmez.

 

OĞUZ KARAMUK