Ey millet AKP’nin 7 Haziran’da verdiğiniz oylara saygı göstermediğini gördünüz. Sizi yeniden sandığa sürükledi. Yeniden gerilim yarattı. Yeniden kaos ortamı yarattı. Eğer 7 Haziran’da Saray koalisyon kurdurmuş olsaydı en azından Ankara’da ölen 100’den fazla vatandaş yaşıyor olacaktı. Yaşıyor olacaktı çünkü öyle bir miting yapmaya ihtiyaç olmadığından o insanlar oraya gelmeyecekti…

AKP çözüm sürecinde PKK’yı büyütecek dedim, bana hain dediler ama geldiğimiz noktada artık bölgede devlet kalmadı bölge fiilen tamamen PKK hakimiyetine devredildi…

30 Mart 2014 seçimlerinden beri uyarıyorum. AKP kazanırsa ülke kaosa girecek demiştim. 30 Mart seçimlerinden bu yana AKP’nin ülkeyi nasıl bir kaosa sürüklediğine hep beraber şahit olduk.

30 Mart seçimlerinden önce AKP kazanırsa bir yıl içinde dolar 3 TL olur dedim. Oldu…

30 Mart seçimlerinden önce AKP kazanırsa hukuksuzluk hakim olur. AKP milletin malına çöker dedim çöktü…

Bütün bunları bilmek için kahin olmaya gerek yoktu. Sadece dürüst olmak, ve bildiğini dürüstçe ifade etmek yeterdi. Aslında bütün bunları tüm yazarlar biliyor ama bir çoğu farklı gerekçelerle bunları halktan saklıyor. Halen saklayanlar var…

AKP’yi artık tanıdık. AKP rejim değiştirmek istiyor. Rejim değiştirmekten kastımız, şeriat getirmek filan değil. AKP şeriat getirse AKP’de eli kesilmeyen kimse kalmaz. En son Akın İpek’in mallarına el koymak için buldukları bilir kişileri bile mahkeme kararıyla tescilli dolandırıcı çıktı. Bunlar böyle….

Peki AKP nasıl bir rejim değiştirecek? AKP öyle bir sistem kurmak istiyor ki bir daha asla iktidardan gitmesin. Bunun için “dindar nesil” projesi dedikler bir “trol nesli” yetiştiriyorlar. Yetişen neslin dindar olup olmaması önemli değil, AKP’ye oy verdikten sonra gerisi mühim değil…

TÜRGEV projesi bu yeni rejimin bir parçası. Medya’ya çöküp tüm selseri susturma girişimi bu yeni rejim projesinin bir parçası. Sermayeye çöküp sermayenin el değiştirmesini sağlayarak, Kemalistlerin yaptığı gibi kendi rejimlerini destekleyecek bir sermaye oluşturma bu işin bir parçası. Bürokrasideki “paralel avı” diye başlattıkları, ama önünde parti bürokrasisi yaratma projesi bu rejim projesinin bir parçası. Askeri dönüştürme projesi yeni rejim projesinin bir parçası. Bu yeni rejimin merkezi ise kuşkusuz Kaçak Saray.

Bu seçimde AKP’nin kazanması demek yeni rejimin kurulması için dönülmez yola girmek demek. Arık bundan sonra bu ülkede mücadeleler KANLI OLUR. Tıpkı yeni rejim kuran diğer ülkeler gibi AKP yeni rejimine karşı çıkan insanların kanını aktır. Bu iç savaş demektir…

Bunları sizi korkutmak için, AKP’ye gidecek oyları önlemek için yazmıyorum. Bugün sonuçta son gün ve herkes kararını verdi zaten.

Bunları sandığa giderken şu soruyu sorarak karar verin diye yazıyorum. Siz bu ülkede yeni bir rejim istiyor musunuz? Eğer istiyorsanız, gönül rahatlığıyla AKP’ye oy verin. Eğer AKP tek başına iktidar olursa beş yıla kalmaz bu ülkede sokak savaşları başlar…

Eğer ülkenin laik demokratik yapısından memnunsanız ve iktidarların seçimle değiştirilmesini istiyorsanız o zaman bu uçurumdan önceki son durak. AKP’yi durdurun ve ülkenin uçuruma gidişini durdurun…

Eğer ülkenin gidişatı

Emre Uslu

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...