Hükümete yakın gazete ve televizyonlar her gün yeni bir yalan habere imza atıyor. Ergenekon, Balyoz ve İrtica Mücadele Eylem Planı gibi onlarca soruşturmayı ‘kumpas’ diye nitelendiren yandaş gazeteler, 9 yıl önce gerçekleşen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetiyle ilgili yeni bir kara propagandaya imza attı.

Bu kapsamda Akşam, ‘Dink cinayetinin kayıp failleri’ başlıklı skandal bir manşete imza attı. Gazete haberde, Dink’in katili Ogün Samast’ı cinayet günü takip eden 6 jandarma istihbarat görevlisinin sözde paralel yapıya mensup olduğunu iddia etti. Ancak Akşam gazetesinin haberi akşamı bile görmeden hem internet sitelerinde hem de sosyal medyada yalanlandı. Şimdi yandaş gazetenin yalan haberiyle ilgili kamuoyuna gerçekler aktarmak gerekiyor.

Öncelikle cinayet günü hem Dink’i hem de katil Samast’ı takip eden jandarma görevlilerinden başlamak gerekiyor. Bu çerçevede Samast’ı olay günü takip eden ve İstanbul’a getiren jandarma personellerinden 3’ü Trabzon Jandarma Alay Komutanlığı’nda görev yapıyor. Dolayısıyla Trabzon Alay Komutanı Ali Öz’e bağlı olduğunun altını çizmek gerekiyor. Kaldı ki Öz, Dink’e yönelik bir eylem yapılacağını cinayetten yaklaşık 8 ay önce biliyor. Kendisinin başkanlık yaptığı bir güvenlik toplantısında Dink’e yönelik cinayet ihbarı olduğu bilgisi gündeme geldiğinde olayı kapatıyor. Bir daha da kimseyi bu olayla ilgili konuşturmuyor.

Diğer iki personel ise İstanbul Jandarma Alay Komutanlığı’nda görev yapıyor. Saldırıdan iki gün önce İstanbul’a gelen Samast’a olay yerindeki keşif çalışmaları da bu şahıslar tarafından yaptırılıyor. Yine cinayet günü katil Samast, cinayet mahalline Trabzon ve İstanbul Jandarma İstihbarat ekipleri tarafından getiriliyor. Cinayetin hemen ardından da özel bir güvenlik koridoru ile olay yerinden kaçırılıyor. Söz konusu bilgiler bir dönem Dink soruşturmasını yürüten ve elinden dosyası alınan Gökalp Kökçü tarafından hazırlanan iddianamede de ayrıntılı olarak yer alıyor.

Burada İstanbul MİT Bölge Başkanlığı’na da bir parantez açmak gerekiyor. Dink, cinayet öncesinde MİT İstanbul Bölge Başkan yardımcısı ve bir elemanı tarafından valilikte tehdit ediliyor. Dikkat etmesi uyarısında bulunuyor. Buradan hareketle Dink öldürülmeden önce Ogün Samast’ı takip eden MİT görevlilerinin de soruşturma dosyasında olduğu belirtiliyor. Ancak şu ana kadar Emniyet ve Jandarma ile ilgili kapsamlı bir soruşturma yapılırken, MİT’in görev dışında tutulması da kuşkuları artıyor. Yine dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’in Dink soruşturmasıyla ilgili DDK müfettişlerine MİT’te inceleme yetkisi vermemesi de önemli bir ayrıntı olarak hafızalarda yer alıyor. Bu bilgiler ışığında Akşam gazetesi soruşturma dosyasında var olan bilgileri çarpıtarak yeni delilmiş gibi haber yaptı. Bir nevi algı operasyonuna imza attı.

BÜTÜN AYRINTILAR DDK RAPORU’NDA

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu’nun (DDK) Dink cinayetine ilişkin yürüttüğü soruşturma dosyasının ek klasörlerinde yer alan görüntüler, cinayetin perde arkasını aralıyor. Kördüğüm isimli kitapta yer alan bilgilere göre; cinayetten 10 dakika önce şüpheli bir kişi, Agos Gazetesi’nin tam karşısındaki yolda beliriyor. Üzerinde kot pantolon ve mont olan şüpheli, Hrant Dink’in gazeteden çıkmasının ardından harekete geçiyor. Hemen telefona sarılıyor. Bu esnada Dink, gazetenin altında bulunan Akbank’a giriş yapıyor. Bankanın kameraları da şüpheli şahsı an ve an takip ediyor. Ancak Dink’in bankaya girmesi ile çıkması bir oluyor. Kaldırımda bekleyen kişi yeniden telefonuna sarılıyor. Muhtemel hazır kıta bekleyen şüpheli, Samast’ı hareketlilikten haberdar ediyor. Telefon görüşmesinin bitmesinin ardından Dink, yeniden kameranın görüntü açısının içerisine giriyor. Bankaya giriş yapıyor. Bankadaki işlemlerinin ardından yeniden caddeye çıkıyor. Saatler 14.53’ü gösteriyor. Bu esnada beyaz bereli Samast, hızla Dink’e yaklaşıyor. Ve arkadan kafasına ateş ediyor. Samast’ın Dink’i hedef almasının ardından kaldırımda bekleyen şüpheli şahıs, arkasını dönüp olay yerinden hızlı adımlarla ayrılıyor. Cinayetin ardından Samast, çevrede bulunan bazı iş yeri kameralarının açısına giriyor. Kaçış esnasında önemli bir ayrıntı dikkatlerden kaçmıyor. Akbank’ın karşısındaki kaldırımda bekleyen şüpheli şahıs gibi, biri top sakallı sivil kıyafetli iki kişinin de Samast’ı takip ettiği belirleniyor. Samast’ın kaçışı esnasında top sakallı şahıs, çevreyi kolaçan ediyor. Silah seslerinin ardından çevrede bulunan vatandaşlar hızla olay yerine akın ediyor. Ancak sivil kıyafetli şahıslar, gözcü diğer arkadaşları gibi caddeyi son kez kontrol ettikten sonra olay yerinden hızla uzaklaşıyor. Bununla birlikte Samast’ın gerçekleştirdiği saldırıda kendisine yardım ve yataklık eden 3 kişi görüntülerde net olarak görülmesine karşın, kendileri ile ilgili hiçbir adli işlemin yapılmıyor.

TRABZON JANDARMASI KULLANILAN SİLAHI İKİ SAAT ÖNCE BİLDİ!

Dink cinayetinde en karanlık nokta Trabzon Jandarmasıyla ilgili. Trabzon ekipleri haber elemanı Yasin İğci aracılığıyla cinayetin bütün ayrıntılarından haberdar. Ta ki cinayette kullanılan silaha kadar. Ulaşılan bilgilere göre, Ogün Samast yakalanmadan iki saat önce Trabzon Jandarma Komutanlığı tarafından Jandarma Genel Komutanlığı’na Samast’ın üzerinde yakalanan silah ve mermilerle ilgili kapsamlı bir rapor gönderiliyor. 20.01.2007 tarihli ve altında Trabzon Alay Komutanı Ali Öz, İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız ve Jandarma Başçavuş Gazi Günay imzalı belgede, Ogün Samast’ın Dink’i öldürüldüğü cinayette kullandığı silahın Rize Ardeşen yapımı olduğu belirtiliyor. Bahse konu belge de yine 20.01.2007 günü saat 21.32’de Jandarma Genel Komutanlığı’na gönderiliyor. Ancak Samast yakalandıktan sonra Samsun Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan yakalama tutanağında saat 23.00’ı gösteriyor.

POLİS MUHBİRİ ERHAN TUNCEL’İ SABRİ UZUN KAYIT ALTINA ALDI

Cinayetle ilgili önemli bir ayrıntıyı daha vermek gerekiyor. Hrant Dink’e yönelik ses getirici bir eylem yapılacağı bilgisini ilk veren dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü ve halen İstihbarat Dairesi Başkanlığı yapan Engin Dinç tarafından 17.11.2004 tarih ve 198283 sayılı yazısıyla yardımcı istihbarat elemanı yapılan Erhan Tuncel. Tuncel, 17 Şubat 2006 tarihinde Dink’e yönelik Yasin Hayal’in öldürme amaçlı bir eylem hazırlığında olduğu bilgisini veriyor. Ancak olayın ardından bütün güvenlik görevlileri olabilecek bir cinayeti açık açık izliyor. Yine Erhan Tuncel, Dinç’in talebiyle dönemin İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun’un onayıyla haber elemanı yapılmıştır. Bunun da kayıtlara düşmesi gerekiyor.

 

YENİHAYAT