İki hafta önce Amerikan heyeti Türkiye’ye geldi ve “IŞİD’le mücadelede bizimle misin değil misin?” diyebileceğimiz bir görüşme yaptı.

Amerikan tehtidinin üzerine Türkiye topu koalisyon hükümetine attı ama öbür yandan da IŞİD’e karşı tutumunu biraz daha sertleştirdi. Son üç yılda geçişlerine göz yumulan IŞİD militanları elleriyle konulmuş gibi durdurulmaya başlandı. Son üç yılda IŞİD’e karşı hiç bir operasyon yapmayan polis ve istihbarat harekete geçti operasyonlar yapamaya başladı.

Daha önemlisi gazetecilerin eleştirel twitleri nedeniyle Twitter’i kapatan AKP hükümeti geçen haftaya kadar IŞİD’in web sitelerini bile kapatmıyordu. Hatta IŞİD vaisi olarak tanınan kişileri Havuz medyasının manşetlerinden aklıyor, onlara meşruiyet sağlıyorlardı.

Ancak Amerikan uyarısından sonra IŞİD’e ait bazı web saygalarını kapatmaya başladı. IŞİD’e karlı alan daraltıldı. İşte bu gelişmelerin üzerine IŞİD Türkiye’yi tehdit etti sonuçlarına katlanırsınız dedi.

Suruç bombasını bu çeçreveden okumak lazım.

Ancak buraya gelinceye kadar sorgulanması gerekn konular var.

  • Her muhalifin peşine adam takan, muhalif facebook hesaplarını bile mahkemeye veren Erdoğan rejimi ülkeyi İstihbarat devletine dönüştürdü. Anneler kızları IŞİD’e katılıyor diye isyan ederken polis göz yumuyor IŞİD’e eleman toplayan kimseyi gözaltına almıyordu. Bunun nedeni beliydi; birileri göz yumun diyordu. Şimdi soru şu: her muhalifin peşine polis ve istihbaratçı takan Erdoğan rejimi IŞİD militanlarını neden izlemiyor? IŞİD’e eleman kazandıran yapılanmaya neden operasyon yapmıyor?
  • Artık dünya biliyor ki Türkiye El Kaide ve dolaylı olarak IŞİd’e silah gönderiyordu. IŞİD tırlarını durduran savcılar ve askerler içerideyken IŞİD’ciler ve onlara yardım eden istihbaratçılar ellerini kollarını sallaya sallaya dışarıda dolaşıyordu. Bugün de Suruç’ta bomba patlattılar. Şimdi soru şu: Suruç saldırısı Amerikan baskısıyla durdurulan silah sevkiyatını yeniden başlatmak için mi yapıldı?
  • Ortada buz gibi bir istihbarat zaafı var. Gazetecilerin bile Suruç’ta IŞİD’ci var dediği bir yerde Vali gazetecileri içeri attırmıştı. Gazetecilerin bile yerlerini bildiği IŞİD teröristlerinin ülkemizin içinde bomba patlatmasına göz yuman istihbaratçılar hesap verecek mi?
  • Paralelle mücadele diye başlattığınız cadı avı için, eline kalemden başka bir şey almayan isnanları terörist ilan ederken, onların peişine istihbaratçıları takarken, teröristleri görmezden geldiniz, hatta şefkatli kollarınızda o teröristleri besleyip büyüttünüz, utanmadan kamuya açık beyanlarla onlara destekler verdiniz. Ne oldu, terör döndü sizi vurdu. Şimdi soru şu: Ülkenin kaynaklarını hiç yere siyasi bir hınç için siyasi intikam için başka alanlara harcayıp, teröre göz yummak, terör örgütlerini engellememek, 30 genci göz göre göre alçak bir terör saldırısına kurban vermek, vatna ihanet değil se nedir?
  • İstanbul’da patlayan Dina Ramazanov’un saldırısı da Suruç saldırısına çok benziyordu. O saldırının sorumluları yakalandı mı? O saldırıyı neden önlemediniz? Dina Ramazanov’u Türkiye’ye getirlenlerle bir AKP ilçe yöneticisinin irtibatı var mıydı? Daha açık soralım, Kafkaslar ve Balkanlardan cihatçı toplayan Türk istihbaratçılar var mı?
  • En önemli soru şu: Suruç saldırısı önümüzdeki günlerde Anayasa Mahkemesinde görülecek olan İç Güvenlik Yasası ve MİT Yasası’nın olası iptalini önlemek için göz yumulmuş bir saldırı olabilir mi?
  • Herkesin aklına gelen soru ise şu: Suruç saldırısı Türkiye’nin Suriye’ye girmesi için bir hazrılık çalışması mı?

Bir ülkede bir bombalı saldırının ardında bu sorular akla geliyorsa bu ülkede istihbarata güven sıfır demektir. İstihbarat’ın kendi insanının peşine takıldığı, bir partinin çıkarı için muhalif herkesi fişleyip izlerken, yine o partinin çıkarı için terör örgütlerine göz yumduğu algısı mevcut. Ateş olmayan yerden duman çıkmıyor. Yapılması gereken ilk şey ülkeyi AKP için muhaberat devletine dönüştüren sistemden vaz geçilmeli, Muhaberat devletinin yöneticileri bir an önce görvden alınmalı. Bu kanlı işlere el atanlar maalesef kanı kanla temizlemeye çalışacaktır. Kurulursa koalisyon hükümetinin ilk işi İstihbarat’a çeki düzen vermek olmalıdır. Yoksa bu ülkeye huzu gelmeyeceği aşikar…