Bugünlerin taşlarının döşendiği 2010-2014 döneminin AK Parti Sözcüsü, 26 Ocak’ta şahsi internet sitesinde yazdı:

-Çözüm süreci katledildi. Silahlı PKK’lılar kentlere yerleşti.

-Süreç bozulmasın diye vali, savcı, polis, asker sabrın sınırlarını zorlayarak bekledi.

-Olanları ve olabilecekleri, dönemin başbakanı ve dönemin cumhurbaşkanına anlattık.

-Zaman bizi haklı çıkardı, gönüller ve beyinler bölündükten sonra toprak bütün kalmış neye yarar!

**

Üç gün sonra, 29 Ocak’ta…

Yaşadığımız ağır krizlerin ilmik ilmik işlendiği 2011-2015 döneminin Hükümet Sözcüsü, CNN Türk’e çıktı:

-MİT Tırları konusunda ne dava açılması ne tutuklama olması ne de mahkemenin bir karar vermesi mümkün değil.

-Sadece o değil, Paralel Yapı davalarında üstüme cübbeyi geçirmeyi arzu ediyorum.

-Hakim ve savcılar, adelet ve vicdanla hareket etmiyor, talimat almaktan korkuyor.

-28 Şubat 2015 Dolmabahçe mutabakatından Erdoğan’ın haberi vardı.

-İçimizde espri yapıyoruz; hazır emekli olduk, bizi de bir yere kayyım yapsalar, parası güzelmiş, hem adaletli de davranırız, diye.

**

Üçüncü seneye girdi işitmediğimiz küfür, yemediğimiz laf kalmadı.

Niye?

Bunları söyledik, yazıp çizdik diye.

Bize kızıp, ağzına geleni sıralayıp “rezil bir yayın yapıyorlar” diyenlerden biri de yukarıdaki hükümet sözcüsüydü.

Güneş batıdan doğmuş, imana gelip günah çıkarıyorlar.

**

Gözünüz vardı, baktınız ama görmediniz!

Kulağınız vardı, duydunuz ama işitmediniz!

Ağzınız vardı, konuştunuz ama söylemediniz!

Haksızlık karşısında susana ne denir, en iyi siz bilirsiniz.

**
Bugün,

Akan kanda…

Hukuk zulümlerinde…

Hırsızlıkta, yolsuzlukta, rüşvette…

Fakirleşmede…

Dış dünyada sıfırlanmada…

Topunuzun eli ve parmağı var.

Helalleşme kapısını bilmem, tevbe kapısı açık. 

Haber Kaynağı: Tarık Toros / Özgür Düşünce