Bir ülkede basın hürriyetinin olmazsa olmaz şartı, habere ve haber kaynaklarına erişim özgürlüğüdür.
Eğer haber mahalline gidemiyorsanız…
Haber kaynakları ile iletişim kuramıyorsanız…
Araştırmanızda haberinize katkıda bulunacak bilgilere ulaşamıyorsanız…
Çaldığınız kapılar yüzünüze kapanıyorsa…
Kimse, başıma bir şey gelir diye sizinle konuşmuyor, konuşamıyorsa…
Sadece ve sadece “resmi” bilgilerle yetinmeniz isteniyorsa…
O “resmi” bilgilere de bir türlü erişemiyorsanız, hür olmuşsunuz ne yazar!
**
Cizre’deki olay budur.
Esasen…
23 Ocak’tan beri bir bodrum katında mahsur kalan rivayete göre 20’nin üzerinde kişiye ulaşamayan…
Sivil veya terörist, onları oradan canlı çıkartamayan devlet, dünyanın her yerinde sorgulanır.
Tipik rehine eylemlerinde bile bu kadar uzun süre bilgi kirliliği ve acziyet görülmemiştir.
**
Başbakan, 5 Şubat’ta açıkladığı…
Adını dün “Birlik, Demokrasi ve Huzur Eylem Planı” koyduğu 10 maddelik planın yedinci maddesinde şöyle dedi:
-Etkin bir iletişim stratejisi uygulanacak.
Algı operasyonlarına karşı her yerde iletişim birimleri oluşturulacak.
-Bütün dünyaya olan bitenle ilgili bilgiler aktarılacak.
**
Resmi bilgiye itibar edin, diyorlar.
Devletin TRT’si “Operasyon 60 ölü” diye haber geçiyor.
Devletin ajansı AA, “Cizre’de 8 kişi öldürüldü” diyor.
Devletin valisi, “Ölü sayısı 10” diyor.
Devletin Genelkurmay’ı, “Cizre’de 10 PKK’lı öldürüldü” diye açıklama yapıyor.
Bölge milletvekilleri, rakamı 30 olarak veriyor.
**
Hani nerede etkin iletişim stratejisi, iletişim birimleri ve olan bitenle ilgili bilgi?
Bir ülkede basın özgürlüğünün delili…
Ülkenin başbakanına konuk yabancı gazetecinin soru sorabilmesi değildir.
O ülkede doğru ve gerçek habere ulaşma sorunu var mı, yok mu?
Budur.

Diğer maddeleri bilemem, yedinci madde ilk günden iflas etmiştir!

Haber Kaynağı: Tarık Toros / Özgür Düşünce