image-b4cc5de2af48c679ddff725e5a29d9df7856b0247ddf109618fec9331e39fae2-VBir önceki yazımızı (tıklayınız) ¨Doğru politikalar ile şehit vermeden, toplumda travmalara neden olmadan en az zarar ile terör belasından kurtulabiliriz.¨ şeklinde bitirmiştik. Peki ama bu doğru politikalar nedir? Bugün ne eksik yapılıyor da işler yanlış gidiyor?

Şunu belirtmeliyim ki bazıları açısından, mevcut durumda, çok başarılı bir terörle mücadele yürütülmekte. Mesela Sn. Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan kayıplardan bahsederken üzülmekle birlikte bunun karşılığında bir’e sekiz-on kayıp verdirdiklerinden bahsetmekte, bunun da önemli bir başarı olduğunu vurgulamaktadır.

Bu satırları yazdığım anlarda MHP li bir yetkilinin attığı twitte geçen kayıp sayıları şu şekilde ¨Son 24 saatte 7, 1 haftada 52, 1 ayda 94, 8 ayda 534 şehit vermişiz!¨. Acı olan şeylerden biri de bu sayılar değil mi zaten. Ne yazık ki devlet yetkililerinin verdiği şehit sayıları da birbirini tutmamaktadır.

Ülkemizin bir kaç ilçesine yuvalanan binlerce terörist ile mücadele etmek üzere Asker ve Polise talimat verilmekte, bu mücadele esnasında çok sayıda şehit verilmekte ve tabiri caiz ise askerimiz ve polisimiz çok ağır bir hukuki, bedeni, manevi yükün altına sokulmaktadır. Ancak ilçelerdeki sayıları 2000’in üzerinde zikredilen bu terör örgütü mensuplarının nereden, ne zaman geldikleri sorgulanmamaktadır.

Kaldı ki bu teröristler nerden ve ne zaman geldiler ise elleri boş da gelmemişler, tonlarla ifade edilen patlayıcı madde, yüzbinlerce mermi ve silahları, roketatarlar ve hatta küçük çaplı insansız hava araçları ile gelmişler, herkesin malumu olan ilçelerimize yerleşmişlerdir. Yani ortada olan gerçek durum ile politikacıların söyledikleri arasında büyük farklar var. Neden önlenemediği konusunun üzerine gitmek yerine kayıplar yarıştırılmaktadır.

Bu durumda yukarıda sorduğumuz ¨Bugün ne eksik yapılıyor da işler yanlış gidiyor?¨ sorumuzun ilk cevabı olarak, problemin yanlış teşhis edildiği gerçeğini söyleyebiliriz. Problem ısrarla iç politika malzemesi haline getirilmekte ve çözmek yerine problem tüm çıplaklığı ile hoyratça toplumun üzerine boca edilmektedir.

Aksi olsa doğru teşhis ve sonrasında tedavi olur böylece problem çözülürdü. En azından sorumluluk sahibi tüm makamlar siyasetçisinden kamu yöneticisine kadar başlarını öne eğip, her birisi dünyaya değer şehitlerimiz için özür dileyip istifa etmeleri gerekirdi. Farkındayım istifa falan bize göre değil!

Bu durumda yetki sahibi olanlara en azından ¨istihbarat¨ denen şeyi kullanıp bu olup bitenlere dur demeyi deneseniz diyorum!