Türkiye son üç yıldır çalkantılı bir dönem yaşıyor. Bu dönemin benzeri bir dönem 1980 öncesinde de yaşanmıştı. Hâliyle halk son üç yıldır Türkiye nasıl düze çıkar diye endişeleniyor. Kimle karşılaşsam “bu süreç nasıl biter, Türkiye nasıl düze çıkar” diye soruyor.
Objektif olmak gerekiyor. Demokrasilerde krizler olur. Ancak demokrasilerde krizin çaresi de yine demokrasidir. Ne var ki Türkiye’deki krizin nedeni demokrasiden uzaklaşmakken, çare demokrasi içinde aranmıyor. Çare güç savaşları içinde tarafların birbirini alt etmesinde aranıyor.
Önce bir hatırlatma. Ne oldu da Türkiye böylesi bir krizin içine düştü? Aslında ortada bir tek kriz yok iç içe girmiş krizler var. Burada hem krizleri hem de nedenleri anlatmaya çalışalım. İç içe girmiş en az üç kriz ve bu krizlerin en az üç nedeni var. Yer sorunu nedeniyle bu krizleri adlandırıp en önemlilerini açılamaya çalışalım.
İç içe girmiş üç kriz şunlar: 1) AKP’nin partner değiştirmekten kaynaklanan boşanma krizi, 2) AKP’nin yeni evliliği, devletle, evliliğinden kaynaklanan evlilik krizi, 3) AKP’nin yeni partneri devlet ile yaşadığı krizler…
Birincisi, AKP 2011’de yüzde elli oy alınca partner değiştirmeye karar verdi. Güç kazanıp, mevki edinince eş değiştirmek bir AKP geleneği zaten. AKP iktidara geldiğinde Ankara’nın en güncel konusu AKP’li vekiller, bakanlar ve bürokratların eski eşlerinden ayrılıp, yeni eş bulmalarıydı. Çoğunlukla da sekreterleriyle evlenmek istiyorlardır.
Parti de üyelerinden farklı olmadı. Güç kazanıp iktidar olunca partner değiştirip, Cemaat’i boşayıp, sekreteriyle yani eski devlet düzeniyle evlenmek istedi. Krizin temel kaynağı bu.
Bir çok kişi AKP’nin Cemaat’le boşanma kavgasını sadece bir boşanma kavgası olarak görüyor, ve olan gürültünün bir boşanma kavgası olduğunu düşünüyor. Doğru krizlerden biri bu. Ancak bu küçük kriz. Son noktada Cemaat ve AKP boşandı. Halk taraflara geçmiş olsun der, olay kapanır. Ancak AKP bu boşanmayı bir türlü kabul edemiyor. AKP sadece boşanmakla kalmıyor boşandığı partnerini cezalandırmaya çalışıyor. Bunu yaparken de yeni partnerinin, devletin, imkânlarını sonuna kadar kullanarak onu cezalandırmak istiyor.
Bu krizi hukuk ve mahkeme çözecek ama AKP mahkemeleri de tanımıyor. Onları da kendine göre dizayn ediyor. Ancak ne kadar gürültü koparsa kopsun bu krizlerin küçük olanı. AKP istese de istemese de bu ilişki bitti ve hukuk ve hak eninde sonunda yerini bulacak. Muhtemelen biraz AKP biraz Cemaat ceza çekecek. Cemaat’in son üç yılda çektiğinden dolayı AKP biraz o cezaların tazminatını ödeyecek gibi görünüyor…
Asıl kriz ikinci kriz, yani AKP’nin yeni evliliğinden, devletle olan evliliğinden kaynaklanan kriz. AKP’nin yeni evliliği, yani eski devlet düzeniyle evlilik kurması, statükonun temsilcisi olması, devletleşmeye çalışıp, devleti kutsayıp devleti halktan daha üstün görmeye başlaması krizin asıl nedeni…
Daha net anlatalım, AKP devlete âşık oldu, (AKP’lilerin sekreterlerine âşık olması gibi) çevreyi, aileyi, arkadaşı, dostu akrabayı görmüyor, uyarıları duymuyor, aman ha diyenleri kıskanç yuva yıkıcı sanıyor. Krizin asıl sebebi bu. AKP yeni partnerine laf söyleyen kim varsa, devleti eleştiren kim varsa, sevgilisine laf atılmış genç gibi öfkeyle hareket ediyor, önüne geleni mahkemelere veriyor. Unutmayın son zamanlarda patlama yapan Cumhurbaşkanı’na hakaret davaları Erdoğan’ın şahsı nedeniyle değil, devlete, yani AKP’nin yeni sevgilisine, hakaret edildiği varsayılarak açılıyor…
Halk AKP’yi 7 Haziran’da uyardı ve yeni evliliğini tanımadığını, kendine gelmesini istedi. Ancak kör âşık AKP halkın uyarısını da tanımadığını ilan etti ve seçim sonuçlarını tanımadığını açıkladı. Aile meclisi, halk 1 Kasım’da yeniden toplanacak ve AKP’nin devletle olan evliliğini onaylayıp onaylamadığına karar verecek.
Bu kararı verenler arasında AKP’nin yeni sevgilisinin eski âşıkları, Kemalistler var, bu aşkı onaylamayan aile üyeleri var, bu aşkın gayrimeşru çocuklarının neler yaptığını/ yapacağını bilen Kürtler var, bir de “ne yapalım âşıklar birbirini sevmiş bize onaylamak düşer” diyen yüzde 40 var. İşte yeni seçimler AKP devlet aşkının aile meclisi tarafından tanınıp tanınmayacağını belirleyecek.
Bu seçimlerde halk bu aşkı onaylar ve AKP tek başına iktidara gelirse bu sefer üçüncü kriz evresi başlayacak. AKP ile yeni aşkı arasındaki krizler. AKP’nin devlet ile olan krizleri daha büyük sorunlara neden olacak, çünkü AKP hakem heyetini reddettiği için taraflar yeni krizlere “ailenin iç işlerine karışılmaz” diyerek karışmayacak, çekilip bu ilişkinin nasıl gideceğini görmek isteyecek.
AKP’nin yeni partnerinden, işkenceler, yargısız infazlar, ölü bedenleri yerde sürüklemeler, hukuksuzluklar, rüşvet ve yolsuzluklar, savaşlar gibi gayrimeşru çocukları olacak. Bunların her biri yeni kiriz demek…
İşte bu üç krizi birden çözecek tek şey var; aile üyeleri, halk, AKP’nin Cemaat’le boşanmasını onaylayıp, AKP’yi yeni aşkının koynundan alıp evine getirirse, yani yüzde 35’lere çekerse o zaman kriz çözülür. Değilse bu gidiş daha derin krizleri beraberinde getirir…
[email protected]
Twitter: @EmreUslu
Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...