Son dönemde atan terör tehdidi Türkiye’nin öncelikli meselelerinden biri. Hemen her sokakta, her kahvehanede, her evde terör tehdidi konuşuluyor. Son bir haftada biri binbaşı olmak üzere askerler polisler öldürüldü. En önemlisi 31 çocuk yaşta genç bombalanarak öldürüldü.

IŞİD bir yandan PKK öbür yandan tehdit ediyor. Emniyet metrolarda kalabalık yerlerde bombalar patlayabilir diye açıklamlar yapıyor.  Ülke diken üstündeyken, terör yatak odalarımıza kadar girmiş, polislerin kafasına kurşun sıkıyorken istihbarat birimleri ne ile uğraşıyor dersiniz?

Durun tahmin edelim: “tabi ki terör örgütlerinin peşinden gidiyordur. Onları etkisiz hale getrimeye çalışıyordur. Bombalar patlamadan önlemeye çalışıyordur. Terör örgütü liderlerin dinliyordur” diye düşünüyorsunuz…

İyi niyetinizi bozmak istemem ama maalesef bizde istihbarat YouTube videolarının kimi yaptığını bulmaya çalışıyor. Şaka yapmıyorum. İktidarı eleştiren anonim YouTube videolarını kimin yaptığını bulmaya çalışıyor.

Nereden mi biliyorum? Bana sordular da ordan biliyorum…

Ne yani İstihbarat senden bilgi almaya mı çalıştı? diye soruyorsunuz biliyorum.  Heyecan yapmayın anlatayım..

Hatırlayın 22 Mayıs’ta şifrelerinizi çalıp kumpas kuracaklar diye yazmış uyarmıştık.

Şimdi istihbarat şifresini çaldıkları insanların Doğrudan Mesaj aracılığıyla irtibat kurup anonim YouTube videolarını kimlerin yüklediğini soruyor.

Şaka yapmıyorum, yanlış duymadınız. Ülke yangın yerine dönmüşken Türk istihbarat birimleri YouTube de iktidarı eleştiren, onu tiye alan videoları kimlerin yüklediğini öğrenmekle meşgul.

Nereden mi biliyorum?

Bana da sordular da ordan biliyorum.

 

YouTube de Son Vesayet adlı Erdoğan’ın çelişkilerini ortaya koyan bir hesap var. Videolarından izlediğim kadarıyla Erdoğan’ın ve AKP’lilerin geçmişte söyledikleriyle bugün söylediklerini bir araya getirip çelişkileri ortaya koyuyorlar.

Ortada bir suç yok. Bir hakaret yok. Erdoğan ve AKP’lilerin dün söyledikleriyle bugün söylediklerini yan yana getiriyorlar. Ortaya tadından yenemez bir komedi çıkıyor.  Erdoğan ve AKP’liler o kadar çelişkili şeyler söylüyorlar ki Son Vesayet için bitmez tükenmez hazine niteliğinde. Onlar da bulmuşlar madeni, kazdıkça kazıyorlar…

Normal şartların hakim odluğu bir ülkede bu tip ergen eğlencelerine ne yapılır? Gülünür geçilir. Hatta yapanı da tebrik eder bir çok lider.

Ancak Türkiye’de Erdoğan’ın çelişkilerinin videosunu yapmak IŞİD tehdidinden de PKK tehdidinden de ağır olmalı ki istihbaratçılar işi gücü bırakıp Son Vesayet videolarını kim yapıyor onu bulmaya çalışıyorlar.

Erkam Tuvan Atav’ın twitter hesabını ele geçirmişler. Bana DM’den ulaşıp “Son Vesayet güvenilir mi, kim yapıyor biliyor musun, adı ne?” diye sordu.

Zaman zaman Yeni Yön’de videolarına yer verdiğim için duruşunu beğendiğim, duruşuna güvendiğim biri ama kim yapıyor bilgim yok. Ben de bunu söyledim.

Bu mesaj sadece bana gelse bir ergen uğraşıyor derim. Aynı mesaj Adem Yavuz Aslan’a da atılmış. Araştırdım başka gazetecilerin twitter adresleri de hacklenmiş Son Vesayet tütü You Tube’de anonim yayın yapan ergen çocukları araştırıyorlar.

Eyyy istihbaratçılar ne yaptığınızı farkında mısınız bilmiyorum ama vergilerimizden aldığınız maaşlarla siz ergen çocukların videolarının peşine düşmüşken, memleket yanıyor, asker polis genç kadın ölüyor. Bu kadar mı gözünüz döndü, bu kadar mı vatan memleket sevgisinden uzaksınız.

Velev ki buldunuz Son Vesayet’i kimin yaptığını ne yapacakınız? Erdoğan dün Öcalan’la görüşen şerefsizdir diyordu, daha sonra Öcalan’la biz görüştük dedi. Ne var bu iki çelişkiyi bulup yan yana getirmekte. Bir derdiniz varsa söyleyin Erdoğan düz dursun, çelişkili açıklamalar yapmasın. Dün ak dediğine bugün kara dediği sürece Son Vesyaet olmazsa Ön Vesayet olur, ortada malzeme oldukça birileri çıkar bunu kullanır.

Girin adam gibi istihbaratçılık yapın. İnsanlar ölürken, çocuklar yetim kalırken, insanlık onurunuz yok mu ki bilgisayar başında ergen çocukların videolarının peşine takılıyorsunuz. Ayıptır ayıp. İnsanlığınızdan utanın…

İşte Erkam Tufan Atav’ın DM hesabından gelen mesaj: IMG_4101

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...