Gazeteci Hrant Dink’in öldürtmesi ile ilgili açılan davada 25 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’in te bağlantısı ile ilgili yürütülen dosyada da şüpheli olduğu ortaya çıktı.

Konuyu ilginç kılan ise Erdoğan’ın gazetesi olarak bilinen Havuz gazetesi Sabah’ın  Engin Dinç’i hedefe koyması. Sabah’ın Engin Dinç’i hedefa koyması Erdoğan en kritik tetikçisini de sattı yorumlarına neden oldu.

Uzun süredir derin yapıların kullandığı Nedim Şener ve Havuz medyası Dink cinayetinde parmağı olan Engin Dinç ve Jandarma ekiplerini korumaya çalışıyor, suçu başkalarının üstüne atmaya çalışıyordu. Sabah’ın Dinç’i hedefe koyması tetikçilerin ömrünün dolduğunu gösteriyor…

Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü tarafından geçtiğimiz günlerde sorgulanan ve hakimlikçe gazeteci Ercan Gün ile birlikte tutuklanarak cezaevine gönderilen dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız’ın Engin Dinç ile şüpheli telefon trafiği belirlendi.

İKİ KRİTİK GÖRÜŞME

Metin Yıldız’ın Hrant Dink cinayetiyle ilgili bütün detay bilgilere cinayet öncesi vakıf olduğu, fakat bu durumu soruşturmayı yürüten İstanbul polisinden Ogün Samast yakalanana kadar gizlediği iddia edilmiş Yıldız bu yüzden tutuklanmıştı. Yıldız’ın cinayet günü Hrant Dink öldürülmeden saatler önce o dönem başka bir görevde olan Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ile de 2 ayrı telefon görüşmesi saptandı. Dinç’in o dönemde bşka bir ilde istihbarat müdürü olduğu belirtildi.HTS kayıtlarından ortaya çıkan bu şüpheli görüşmeler Engin Dinç’i dosyada bir kez daha şüpheli durumuna soktu.

YARGILANDIĞI MAHKEMEYE YAZI GÖNDERDİ

Diğer taraftan Engin Dinç’in 25 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı Hrant Dink yargılamasını yapan mahkemeye üstelik şüphelisi olduğu dosyaya kendi imzasıyla yazılar gönderdiği öğrenildi. Dinç’in Hrant Dink yargılamasını yapan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin İstihbarat Daire’ye cinayet ile ilgili yazdığı bazı yazılara kendi imzası bulunan cevaplar gönderdiği öğrenildi. Bu durum skandal olarak değerlendirildi.

Diğer taraftan cinayet yerindeki Jandarma görevlisi şüphelilerle ilgili basına servis edilen görüntülerin bir kısmının savcılık dosyasında bile bulunmadığı ortaya çıktı. Savcılığın bu konuda tespitler yaptığı, İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan bu konuda bilgi isteyeceği, sorumluların soruşturma kapsamına alınacağı öğrenildi.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...