Geçen haftalarda AKP’nin düşünce kuruluşu SETA’nın Washington DC ofisinin yıllık toplantısı vardı. Türkiye’den AKP’nin etkili yetkili isimleri Washington’a gelmişti.
Amerikalıların en çok merak ettiği konu seçimlerin nasıl geçeceği, AKP’nin tek başına iktidara gelip gelemeyeceğiydi. Amerika’da Türkiye’yi takip eden uzmanlar neredeyse günlük olarak anket sonuçlarını inceliyor.
Bazı Amerikan şirketlerinin de anketler yaptığı, anketler yaptırdığı biliniyor. Bu nedenle Amerikalılar asılında AKP’nin tek başına iktidara gelemeyeceğini görüyor.
Amerikalıların yaptırdığı ciddi bir ankette AKP’nin %39.5 çıktığı HDP’nin de %11.5 çıktığı Washington kulislerinde konuşulan konulardan biri.
Amerikalılar bu gidişatı gördüğü için toplantıdan sonra Ankara’dan Washington’a gelen etkili bir kişiye özel bir toplantı yapıp, AKP’nin oyun stratejisini sordu. Türk yetkili Amerikalıları AKP’nin tek başına iktidar olacağına ikna etmeye çalışıyor. Ancak Amerikalılar anket sonuçlarının AKP’nin tek başına iktidar kuramayacağını gösterdiğini söyleyince Türk yetkili çok ilginç bir ifade kullanıyor. “Biz planlarımızı AKP %44 HDP’de %9.5 alacak şekilde yaptık. Dostlarımıza da planlarını buna göre yapmalarını tavsiye ediyoruz” diyor.
Bu ifadeyi Amerikalılar çok ilginç buluyor. Çoğunluk, Ak Saray’da seçim sonuçlarının istendiği gibi çıkarılması için bazı ayarlamaların yapıldığı kanaatinde. Türk yetkilinin o ifadesinden sonra ABD başkentinde, AKP sandıktan ne çıkarsa çıksın sandık sonuçlarıyla oynayıp AKP’yi %44, HDP’yi de %9.5 almış gibi gösterecek bir formül üzerinde çalıştığı kanaati yaygın.
Washington’da çok önemli bazı analistler AKP’nin oy çalarak %44, HDP’nin de %9.5 çıkarılacak şekilde sandıklarda oynama yapılacağını kayıtlara geçirdiler.
Bu oyunu iki şekilde bozulabilir:
- AKP’nin çalacağından daha fazla oy vererek HDP’yi yukarı çıkarmak.
- Oy sandıklarına sahip çıkarak, AKP ne yaparsa yapsın, özellikle AKP’nin oy deposu olarak bilinen Anadolu’nun muhafazakar şehirlerinde son oy bilgisayara girilene kadar sandıkları terk etmemek…
Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...